13 Eylül 2018 Perşembe

Bitmeyen doğumgünümm

Merhaba,

Doğumgünüm geçeli oluyor 1 aycık. Doğumgünüme ilişkin bir uzuunca bir yazı yazacaktım ama olmadı..

Yaş oldu 30 :D O günü güzel geçirmiştim.. Ancak doğumgünüme sayılı günler kala 30 oluyorum şunu yapmadım, şu olmadı gibi düşünceler ve 30umu göremeyen anneme özlemim depreşmişti.. 30 olunca rahatladım ya! Ve 30umu seviyorum! His olarak henüz 20lerimde hissetsem de 30 güzel bir yaş ;) Her yaşın ayrı bir güzelliği var bir daha 30 olmuycam :)

Dün sütlü kahveyle buluştuk. Onunla ayrı yerlerdeyiz yazları. Doğumgünümü birlikte kutlayamadıydık. Dün bana aşağıdaki hediyeleri verdi. Unutmak istemiyorum ve burası anı defterim burda da durmalı :)





Yandaki kitabı bir kitap fuarından almış ve imzalı!




Sapdaki  ise bir zamanlar en sevdiğim söz 'Hayat kısa kuşlar uçuyor'. Hala severim ama içimi burkuyor hayat kısa'dan sonraki kısmı söyleyemiyorum hep aklıma annemin ölümü geliyor nedense..
Ama bu hediye hoş yine de ;) Çok mutlu etti beni!






Öyle işte bloğum. Şimdi oturup biraz ders çalışıcam.


-Mermaid-



9 Eylül 2018 Pazar

Haftanın raporu & to do list

Okul öğretmenler için başladı bu hafta. Senebaşı toplantısı yaptık yeni arkadaşlarla tanıştık. Okul ortamı bu yıl daha iyi olacak gibi hayırlısı :)
Seminer çalışması kapsamında J. Gatto'nun 'Eğitim bir kitle imha silahı' kitabını inceledik. En yakın fırsatta bir de kendim okuyacağım. Pek mantıklı gelmedi ama :/ Alternatif eğitim yaklaşımları açıkcası bana gelişmiş toplumlarda uygulanabilir gibi geliyor. Bu konu üzerinde uzunca yazacağım daha sonra.

Haftaiçi evimi temizleyerek ve arkadaşlarla buluşarak kavuşarak ( 💖) geçirdim :)

Arkadaşıma destek olmak istedim. Ama o karşılığını pek hoş vermedi. ne diyim nazı bir bana geçiyor. İyi olsun mühim değil..

Haftasonunu halı yıkayarak ve yalnız kalarak geçirdim. Birtanecik kardeşimsiz ev bomboş. Onunla 5 günden ayrı kalmaya alışkın değilim ve bir haftadır yok. Allah kalıcı yokluğunu göstermesin (amiiin)
Dün ingilizcem gelişsin diye speaky uygulamasına girip bir iki chat yaptım. Hep küçükler denk geldi ve çok güvenilir gelmedi. Bir tanesi sürekli foto atmamı istedi :/ İnternet güvenli gelmiyor bana bu konularda ne yazıkki...Ayrıca güvenlik adına kendim hakkında çok bahsetmeyip yazışmak da zorlandım.

Speaky'i youtube ve instagramdan takip ettiğim Çilem Akar isimli tatliş bir okutman (artık öğretim görevlisi olarak geçiyormuş). İngilizce ve hayatla ilgili paylaşımlarını seviyorum :) Speaky ve benzer dil öğrenmek için kullanılan yabancı arkadaş edinme sitelerini anlattığı vlogunu aşağıya bırakıyorum.


Gelelim yapmam gereken tonla şey olup yapmadığım herşeye :/ Bari burda bir yapılacaklar listesi (to do list) oluşturayım haftaya ne kadarını yapmışım bakarım ;)

  1. Zümre raporlarını hallet (mümkünse bugün).
  2. Deney planlarını hazırla ve eksik malzemeleri tespit et.
  3. Düşündüğün proje fikirlerini worde yaz ve çıktısını al.
  4. Dönem boyunca kullanacağın ders ve öğrencilerle ilgili notları alacağın defterini ayarla
  5. Yıllık planları ayarla
  6. Her gün ingilizce için 30 dakika ayır
  7. Her gün leslie ile 4 mil yürü veya açık havada tempolu 45 dakika yürüyüş üzerine bölgesel çalış(1 gün arayla)
  8. Tez için her gün 1 saat ayır ve tez konunu bu hafta hallet. Onun için önümüzdeki iki gün süründüğün tez konunla alakalı kitabı bitir.
  9. Her gün 1 saat sadece kitap oku.
  10. Sedayı geçen hafta görmedin ona uğra. Bunu yarın(ptesi) hallet.
  11. Gereksiz düşüncelere kendini kaptırma herşey olacağına varır.
Haftaya pazar bunlara bakıp kendimi değerlendiricem. 

Hadi bakalım ertelemiyim ve hemmen başlıyım. Önce sporumla :) Daha evişi var ;(

Mermaid




5 Eylül 2018 Çarşamba

Çocukluğuma sevgiler 'Tchaikovsky- waltz of flowers'

6. sınıftayken müzik öğretmenimiz sınıfa teyip getirmiş ve bize klasik müzik bir parça dinletmişti. Parça çok hoşuma gitmişti. Adını sölediyse de duymamış ya da anlamamıştım. Ama film olur, mekan olur nerde çalarsa çalsın o öğretmenimizin çaldığı müziği tanır ne olduğunu bilmezdim. Ertesi yıl 7. sınıfa giderken beni dersanaye vermişlerdi. Dersaneye çok yakın, müzikle ilgili cd-kaset satan küçük bir dükkan vardı. Dükkan biraz elitimsiydi. Bir tarafta cdler, plaklar vardı ve cdlerin çoğunluğu klasik müzik eserleriydi. Dükkanda hep klasik müzik çalardı. Yeşil renkli üzerinde 'Tchaikovsky'' yazan bir cd hatırlıyorum. Dükkan sahibi çocuk 'çaykovski' o demişti. İçimden 't nası okunmaz' demiştim. Neyse o cd nin tipini sevmiştim. Onu alacaktım ama pahalıydı ve en önemlisi bir cdçalarımız yoktu. Ben dersaneye gittiğim zamanlarda bir uğrar bakardım, müzikleri dinler geçerdim. Dersane bitti, o dükkan sanırım işletilemedi kapandı ve ben o cdyi hiç alamadım. Sonra büyüdüm ama klasik müzikle ilgili bir şey alıp da dinlemedim. Zaman için de youtube'dan Beethoven'ın, mozartın, vivaldinin eserlerini dinledim ama Tchaikovsky'inin eseri dinlemedim. Fındıkkıran'ı duydum ama mesela ne izledim ne müziklerini dinledim. Opera ve baleye gittim ama tchaikovsky çaldıysa da haberim yok :/

Dün canım sıkkındı. Malum olay kafamda. Ayrıca dün başağrısından ölüyordum. Neyse youtube'dan dinlendirici müzik mi açsam dedim. Sonra klasik müzikle psikolojik tedavisini duymuştum dur dedim dinlendirici klasik müzik dinliyim. Karşıma dinlendirici klasik müzikler tchaikovski çıktı. Açtım. Aklıma çocukluğum geldi. Dedim keşke o müzik, öğretmenimizin çaldığı müzik çıksa derken bir baktım o çalıyor. Nasıl mutlu oldum. Nasıl.. Çok kadersel geldi.. Sonra açıklama kısmında 'waltz of flowers' yazıyordu. Hemen ona baktım. Evet şarkım buymuş.

Gelecekteki yaşlı mermaide sevgilerle..

                                            'Tchaikovsky -- waltz of flowers'

Mermaid