4 Nisan 2020 Cumartesi

Pandemi Günlükleri 1 : Güveç kabında maşıngada mini san sebastian cheesecake :) & durumlar

Merhaba,
Dünkü etkinliğim güveç kabında mini san sebastian cheesecake idi. Evde kelepçeli fırın kabım yok. Elektirikli fırınımız sıkıntılı. Hem canım istedi hem de merak ettim nasıl olur minik san sebastianlar ve kelepçeli fırın kabı olmadan. Valla oldu. Tat da kıvamda hiç bir değişiklik yok enfes oldu :D


Öncesi 

Sonrası


Covid19 la boğuşuyoruz 11 marttan beri. Açıkcası Çinde ortaya çıktığında çok önemsememiştim. Ne olacak ki demiştim. Şimdiyse pandeminin ortasındayız.
3 haftadır evdeyim. Evişleri vs derken günler nasıl geçiyor anlamıyorum. Açıkcası ne yaptığımı da hatırlamıyorum pek. O yüzden ben de düzenli bir sanal günlük tutayım diyorum. En azından bugünlerde ne yaptığımı hatırlamak istersem bakarım. Hem de bloguma daha çok şey yazmış olurum. 
11 Mart da ilk vaka görüldü. 13 Mart cuma itibariyle okullara ara verildi. 
O haftasonu güzel bir ev temizliği yaptım. 
16 mart da nefroloğa gidip kardeşimin  ilaç raporunu düzelttirdim. 
Sonrasını pek anımsamıyorum :D 
Önce 65 yaşüstü ve kronik hastalıkları olanlara sokağa çıkma yasağı geldi. Sonra sahiller yasaklandı. Yasaklanmadan önce maşallah insanlar koloni gibi sahildeydi tüm uyarılara rağmen. Dün itibariyle de 20 yaş altına (2000 ve sonrası doğumlulara) sokağa çıkma yasağı, marketlerde ve pazarda maske kullanımı zorunluluğu geldi. iliçinde şehiriçi ve ilçeler köylerarası otobüs minibüs faaliyetleri durduruldu. 
ilk iki 2 hafta bayağ stresliydim sürekli gündem ve olayları takip ediyordum.  Endişeliydim. Hala endişeliyim ama biraz daha gündemden uzağım. Kafama bir şey takılırsa ya da bir haber gördüysem direk makaleleri okuyorum koronavirüsle ilgili.
Gündelik olarak evi süpürüyorum. Kapı kollarını siliyorum. Havluları günlük değiştiriyorum. Bazen 1 günlük bunları bırakmış olabilirim :/ Dışardan aldığım şeylerin dışını siliyorum. Bir süre dışarda bekletiyorum.Bunlar günlük rutinlerim.  
Uzaktan eğitim, veli görüşmeleri, öğrencilerle iletişim bu haftanın ana konusuydu benim için. 
Okulda bir sıkıntı yaşadım mart başında. Basit bir mevzu insanlarca çok farklı yerlere kaydı, çarpıtıldı. Şu an yalancı, kötücül düşünen konumundayım bazı hocalar için.. Bazıları benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Bazıları çok şükür beni tanıyorlar. Kendimi çok sorguladım. Gerildim. Hala da gerginim ve iş ortamı çok önemli. Umarım her şey olumluya gider. Herkes neyin ne olduğunu anlar... 
Açıkcası evde olmak güzel. Kardeşimle vakit geçirmek. Hayat eve sığıyor. Bence herkes hem kendi hem toplum sağlığı için evinde kalmalı. Ailesiyle, eşiyle ya da ev arkadaşı veya 'kendi kendi' ile zaman geçirmeli. Bu zorunlu olarak, hayatın 'dur' deme şekli bize. Biraz da unuttuğumuz, hayat koşturmasında arka plana attığımız, sonra yaparız dediğimiz ama belki de yapma fırsatı bulmakta zorlanacağımız seyleri hatırlama zamanı. 'asıl  önemli olan şeyleri' anlama ve hatırlama ve kıymetini bilme zamanı.. Bir virüs geldi ve aslında bir çok şeyin elimizde olmadığını bize hatırlattı. Şu an önce sevdikleri sonra kendi için endişeli. Bir çok kişi işin ciddiyetinin farkında. Umarım virüs en az kayıpla kontrol altına alınır ve tüm dünya tüm insanlar bu olaydan bir ders çıkarır; bugünleri unutmaz ona göre davranır.

My secret terrius  dizisini izledim. Corona kehaneti var denen. Evet bir bölümde koronavirüsten biri ölüyor; bir yerde de terör saldırısı var ancak günümüzdeki tarz değil. Dizinin esas konusu uluslararası faaliyet gösteren bir terör(!) kuruluşunun güney koredeki faaliyelerine karşı savaşan güney kore miti, mitten ayrılmış suçlu olarak aranan ana karakter ve komşusu olan bir bayan etrafında dönüyor. Değişik, bol gülmeli bir diziydi benim için.
Zakarius Usta (Jules Verne); koca 3 haftada okuduğum tek kitaptı. O da kısa olmasının avantajıydı :D
Şu an masters of sex i izliyorum. Gerçek bir hikayeden esinlenilmiş bir dizi. Cinsel deneyim esnasında insan vücudunun tepkilerini araştıran Kadın Doğum Uzmanı Dr. Masters ve yardımcısı Virginia ana karakterler. 1950lerin Amerikasını, insanların bakış açısını görüyoruz dizide. İnsan duyguları, insan ve insan ilişkilerinin karmaşıklığı dizide çok iyi veriliyor. Evet cinsellik var dizide 18 yaş altı için çok uygun bulunmayabilir. Fakat cidden beklentimin üstünde bir dizi; salt cinsellik üzerine kurulu değil. İnsanların tabu görüp konuşmadıklarını bir bilimsel araştırma üzerinden öğreniyoruz. Ha her dizi gibi entrikamsı, diziyi farklı yönlerden ayakta tutacak olaylarda var. Şu an 3. sezona geçtim bakalım.
         Mermaid



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder