31 Aralık 2018 Pazartesi

2018in son günü : Antre Kafe

Şu an saat 22.29. Evdeyim yeniyılda. En güzel yeni yıl ailemle olandır benim için :) Kardeşimle evi süsledik.. iyi ki var..

Zorlu bir haftanın sonunda sukunetle yeni yıla giriyorum çok şükür.. Bazen yoruluyorum ama güçlüyüm. Tek ve güçlü çok şükür..

Canım acıyor.. Bu annemsiz 2. yeni yıl. Hep aklıma onunla yaptığımız son yeni yıl akşamı geliyor. Özledim onu çok.. çok.. çok..

Gelelim bugünün özetine:

Hava güneşliydi :) Sabah babamla işlerimizi hallettik. Sonra ben çarşıya gittim biraz.  Kahvaltı yapmamıştım ve tabi ki son zamanlarki rutinimi gerçekleştirdim: Şakirin yerine oturup simit yemek, denizi manzarayı izlemek..

 Daha sonra instagramda gördüğüm ve merak ettiğim Antre Kafeye gittim ve San Sebastian Cheesecake yedim :) 2018'in son mekan ve lezzet keşfi oldu. Ba-yıl-dım!!!

Sahibi bayan cheesecake'in bu sefer istediği şekilde kabarmadığını yenisini yapamadığını, ben istedim diye hayır diyemeyip getirdiğini söyledi. Özür üstüne özür diledi :) Ama lezzetliydi çok! Yediğim en iyi en hafif cheesecaketi ;)

Mekan bende umut ve hayal kurma isteği uyandırdı. Ve kurdum da;)








Mekan çok hoş değil mi? :)

Bayan medikale uğradım. Büyük teyzemi gördüm. Gülizara uğradım.

Yeni kordon ve sarıçay köprüsünden geçerken bir yandan güneş bir yandan kuşlar içimi ısıttı:)

Ayrıca 20.000 attım :) Köfteci Yusuftan ekmek kadayıfı aldım :D eve gelip börek yaptım yeni yıl yemeği hazırladım :)


Neyse saat 22.49 şimdi 2018'i uğurlama 2019'a hazırlanma zamanı ;)

                                                   Herkese musmutlu yıllar!!


Mermaid

29 Aralık 2018 Cumartesi

2019'a Doğru 2018 YILI Z RAPORU

2019a kaldı 3 gün.. Hatta 2 gün:D Güzel bir biçimde girmek istiyorum ve gerçekten güzel geçsin istiyorum: tüm dünya için! Adalet, huzur, mutluluk, sağlık, barış gelsin dünyaya ve tüüüüm kötülükler yok olsun!

  • Kendim için ne diliyorum?
    • Huzur, sağlık,mutluluk, başarı, karşılıklı hayırlı aşk ( :D) , bereket 
    • Tezimi hayırlısıyla bitirmek 
    • Booool booool gezmek yeni yerler görmek
    • Yurtdışına çıkmak istiyoooruuum avrupa ve brezilya (uçuk ama olsun ;) )
    • İngilizcemi daha da geliştirmek ve akıcı biçimde ingilizce konuşmak istiyorum!
    • Fit olmak! Spor ve sağlıklı yaşam anlayışımı devam ettirmek
    • Kronik sıkıntılarımın, kangren olan sorunlarımın  geride kalmasını diliyorum!
    • Mutlu olmak istiyorum!
    • Kendimi geliştirmek istiyorum!
    • Ruhumun dinginleşmesini ve iyileşmesini diliyorum!
    • İnsanlara hakettiklerinden fazla değer ve önem vermemek, aşırının aşırısı verici olmak istemiyorum..
    • İskenderunu görmek
Başkaları için de dileklerim var :) Onları da yazarsam uzun sürecek :D :/ :D
2018 acı tatlı bir yıl olarak arkamda bırakıyorum. Açıkcası 2019 moduna girmedim. 2018i hakkıyla yaşayarak bitirmek istiyorum. Genel olarak sevdiğim bir yıldı :) Sevdim ya! Cidden! Evet kafama takılan üzen bir sürü şey oldu ama olsun Allah büyük dert vermesin!

Şimdiii 2018'e bir bakalım:

  • İlk kez uçağa bindim :) 
  • Gördüğüm şehirler : Ankara, Eskişehir, Urfa, Gaziantep, Fethiye/Muğla, Bursa, Adana, Mersin
  • Her gittiğim yerde oraya özgü yeni yeni lezzetler denedim!
  • Kendime göre bol bol kitap okudum 30 kitap hedefim tamamlandı: 31 Kitap! Keşke daha çok okuyabilseydim ama geçen yıla göre iyi bayağ! Bir de tezle ilgili okuduğum kitaplar hariç.. İşte okuduğum kitaplar:
  1. Prensesim (Hyun-Kyung Sahn)
  2. Dünya Okulu (Salman Khan)
  3. Karısını Şapka Sanan Adam (Oliver Sacks)
  4. Devam eden Hikayemiz (Elçin Tapan)
  5. Hüyükteki Nar Ağacı (Yaşar Kemal)
  6. Tek Kanatlı Bir Kuş (Yaşar Kemal)
  7. Tek Kişilik Paris Seyahati (Jojo Moyes)
  8. Pariste Balayı (Jojo Moyes)
  9. Ardında Bıraktığın Kadın (Jojo Moyes)
  10. Fısıltı (Becca Fitzpatrick)
  11. Şimdi biz neyiz? (Pucca)
  12. İtiraflarım (Lev Tolstoy)
  13. Üstümüz Gökyüzü Altımız Deniz (Jojo Moyes)
  14. Sevgilimden Son Mektup (Jojo Moyes) 
  15. Momo (Michael Edde)
  16. Başlangıç (Dan Brown)
  17.  Cehennem (Dan Brown)
  18. Birbirimize söyleyemediğimiz onca şey (Marc Levy)
  19. Dönmek Mümkün Olsa (Marc Levy)
  20. Bay Daldry'nin Tuhaf İstanbul Yolculuğu (Marc Levy)
  21. Gelecek Sefere (Marc Levy)
  22. Çok Kültürlü Eğitim (Ulaş Başar Zengin)
  23. Butlu ve Mutlu (Nidanur Çizen)
  24. Hippi (Paulo Coelho)
  25. Gölgeler (Zülfü Livaneli)
  26. Deli Kadın Hikayeleri (Mine Söğüt)
  27. Acı Çikolata ( Laura Esquival)
  28. Eğitim Mühendisi 'Fahamettin Akıngüç' (Serhat Öztürk)
  29. Ermitaj Okulu (Adolf Freire)
  30. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Steven Zweig)
  31. Martı Jonathan Livingston (Richard Bach)
  • Bir sürü dizi, film, belgesel izledim. Hatırladıklarım:
Kore dizileri

Lawless lawyer
Why secretary kim
Thirthy but seventeen
Hwayugi : A korean Odyssey
Witchs love
Lovely Horrible
Tale of Fairy (2018)

Yabancı diziler (amerikan)

Big Bang Theory
Young Sheldon
La Casa Del Papel
Westworld
The Chilling Adventures of Sabrina
Baby (netflix)

Yerli diziler
Ufak Tefek Cinayetler
Jet sosyete
Fi-çi(puhu tv)
Dip (puhutv)
Şahsiyet (puhu tv)
Hakan :Muhafız


İzlediğim Belgeseller 

Food inc.
That Sugar
Göbeklitepe 


          ha bir de bugün Mor ve Ötesi konserine gittim! Avmye gelmişti!Mutluluk paha biçilemez!

  • Yabancı bir arkadaş edindim! :) İyi ki var!



Mermaid

24 Aralık 2018 Pazartesi

Haftanın Özeti : Neler izledim & Güneşli pazar günü

2018in sonuna yaklaşırken tez stresiyle yanıyoruuuummm. Neyse inşallah bir şey çıkmayacak ve rahatlayıp tezi halledeceğim.. Yarın tez düşünme-uğraşma günüm. Allah'ım yardım et...

Bu hafta ne yaptım?

Öncelikle izlediklerimle başlıyım. Zira, örneğin haftasonumu büyük ölçüde bilgisayar başında  geçirdim.

Wonder ''Mucize'' (2017) filmi :
Auggie, doğuştan çeşitli anomalilerle doğan ve bu yüzden sayısız ameliyatı geçirmiş sadece yüzünde deformasyon olan zihinsel engeli olmayan zeki, 10 yaşındaki bir çocuktur. İlkokul eğitimini evde alan Auggie, ortaokula başlar. Auggie'nin okul deneyimini yaşıtlarının ona davranışlarını, Auggie'nin ailesini ve deneyimlerini izliyoruz filmde. Ba-yıl-dım!   Filmi izlerken yer yer ağladım. Ama sonu güzeldi. Her engelli-yardıma ihtiyacı olan çocuğa Auggie'nin okul müdürü gibi bir müdür diliyorum. Mutlaka izleyin!

Baby Dizisi (Netflix):

İlk sezonu 6 bölümden oluşan dizi, Roma'da geçiyor. Ancak ana konusundan dolayı  bir Türk filmi izliyor gibi hissettim. Ancak tabiki klişe bir dizi değil. 16 yaşında ailesinde sorunlar olan bir grup genç ve onların ayrı ayrı hikayelerini izliyoruz dizide. Gençlik, hayata anlam arayışı, boşlukları doldurma, aşk ana temalar.. Diziye notum :5/5

Hakan : Muhafız (The Protector) (Netflix)



Netflixteki ilk  Türk dizimiz. Çağatay Ulusoy, Hazar Ergüçlü, Okan Yalabılık'ı ve Burçin Terzioğlunu severim ;) Açıkcası diziyi bi ara izlerim diyodum. Arkadaşım Yella izlediğinden bahsetti. Ben de merak ettim açtım bugün ve bir oturuşta ilk sezonu -10 bölümü de hüplettim. Dizinin Osmanlı tarihi ile fantastik dünyayı birleştirmesi hoşuma gitti. Dizinin ana konusu; İstanbulda Ölümsüzler denen bir grup ölümlüler için tehdit oluşturmaktadır. Ve ölümlüleri öldürecek tek kişi 'Muhafız' dır. Hakan(Çağatay Ulusoy) ise son muhafızdır. Ölümsüzlerin sonuncusunun tek derdi biricik aşkını geri getirmektir. Neyse çok spoiler vermiyim. Hoş şu an spoilerın hasını verdim o ayrı :D  İzleyiniz ;)

Şeker Kaplı Belgeseli ; Bunu da youtube'dan izledim. Şeker ve şekerin zararları üzerinde ayrı bir yazı yazacağım ;)


Cumartesi günüm yani dün stresliydi. Dolunaydan mıydı bilmem aşırı gergindim. Uykumu iyi alayım diye öğlene dek uyudum. Sonra da işte bişiler oldu. Ama iyiyim.

Pazar günüm güneşli pazar:

Bugün Yella eşi ve kızı geldiler. Birlikte sahilde yürüdük. Kahve içtik. Yazdan kalma bir gündü.





Yella ve kızı salıncak da sallandılar ve fotoğraf çekindiler. Aklımdan babam ve çocukluk anılarım geçti. Sonra şu üstteki salıncağın fotosunu çektim: sırf bloğuma not yazmak için. Benim de parkta salıncaklarda, Ayı yogiyle ve dinazorla fotolarım var. Küçükken babamla çok takılırdık. Ben büyüdüm ve dünya değişti. Babamla yine iyiyiz ama çocukken çok daha mutluyduk. Ben de salıncak da sallandım ve büyümeyen bir yanım olduğunu bir kez daha farkettim.Ve büyümek istemiyorum...

Böyle işte sevgili bloğum anı defterim, hedeflerime ulaşamadığım, depresif olduğum, işte yorulduğum, kitap okumadığım bir hafta geçirdim. Ama olsun hayat güzel ve ben sahip olduğum güzelliklere şükrediyorum..


Mermaid











20 Aralık 2018 Perşembe

Planlarımı gerçekleştiremediğim Çarşamba


Kabak ve örtünün uyumuna bayıldım. Bu bayan ressamın evinden :) Aslında öylesine koymuş kabağı göreyim ve pişirmeyi unutmayayım diye. Ama ben masadaki duruşunu sevdim: farklı, otantik, biraz da eski zamanımsı duygular uyandırdı ben de.



















Gelelim yazının ana konusuna. Güya bugün okuldan gelince yemek yiyecek, dinlenecek sonrasında kahvemi içip ders çalışacak bitaz kitap okuyacaktım. Sonra Leslie ile sporumu yapıp uyuyacaktım. Ancak ne yaptım?


Okul sonrası arkadaşım Bayan Ressama gittim. Onun için netten suluboya malzemesi baktık beraber. Netten alışveriş konusunda iyi değil. Yardımcı olmayı zaman kaybı görmüyorum. Bunu anlatma nedenim yeni bir şey öğrenmiş olmam.  Bayan ressam genelde suluboya çalışmıyor; yağlı boya yapar.  Bu ara sulu boya yapmaya vermiş kendini. Kaliteli ve resimcilerin kullandığı suluboya markaları öğrendim onunla. Benim gibi resimle ilgili uğraşı 12 yıllık zorunlu eğitimdeki resim dersiyle sınırlı kalan biri için yeni bir bilgi oldu ;) Misal arkadaşım winsor newton kullanıyormuş. Elinde de vardı. Misal sulu boya fırçasını hafif ıslatıp boyaya değdirince anında renk veriyor. Talent Van Gogh da iyi bir markaymış mesela. Fiyatları da tuzlu baya :/ Ancak kalite için değer diye düşünüyorum. Bir de ben sadece guaj ya da yağlı boyaları tek tek ve tüp tüp satılabiliyor sanıyodum sulu boyalarda da o imkan varmış.

Sonra eve geldim. Yemek yedim ve biraz uzanayım dedim. Uzandım sözde 15 dakika uzanacak, kalkıp bir kahve içecek ve ders çalışacaktım. Ama naptım 23.45'e dek uyudum :/ Şu an saat 01.26. Bloğa yazıyorum. Yıkanmaya bekleyen bulaşıklarım var.  Yazım bitince onları yıkayıp yatıcam.

Uykuya ihtiyacım vardı heralde. Ama cidden üzüldüm. Zamanımı verimli kullanamıyo gibi hissediyorum. Zaten bu ara zaman ve zamanın kıymetini bilmeye takmış durumdayım.

Tez çalışmamda ilerleyemiyorum bu da benir geriyor. Bir de bu hafta artık netleştirmem gereken şeyler var.

Yarın akşam da arkadaşlarım gelecek yemek yiyeceğiz. Anlayacağın tez için pek bir şey yapamayacğım. Bir de daha yazılı hazırlamam gerek haftaya için  :/

Öyle işte bloğum.

Mermaid

17 Aralık 2018 Pazartesi

Evden dışarı çıktığım bir pazar günü

Pazarları pek dışarı çıkmam genelde evdeyimdir. Genelde, sadece ildışına ya da geziye falan gittiysem pazar evde olmam. Evden kastım ailemin evi. En güzel pazar evde kardeşimle geçirdiğim pazardır. :)

Bugün istisnai olarak evden çıktım. Garip geldi. Dersane arkadaşlarımdan bayan güvenlik ve bayan medikalle buluştuk. Uzun zamandır görüşmemiştik. Onların ve benim zamanımın uyuştuğu tek zaman dilimi bugündü buluşalım dedik. 


Kafe Naz'da buluştuk. İlk kez oturdum. Ve  ben yandaki ''Madam'ın Kahvesi Ada Esintisi' ni içtim. Damla sakızlı türk kahvesi :D Artık farklılık adına satış adına süslü isimler günümüzde yaygın malum. Lezzeti güzeldi. Yanında tarçınlı karanfilli şerbet ikramı vardı. Sunumu beğendim.
Yandaki ciciler kızlardan. Çorap ve havlu bayan medikalden, küpeler bayan güvenlikten :) Yeni yıl yaklaşıyor.. 2019 bakalım bize neler getirecek? 2018 fena değildi, sevdim :) 2019 2018i aratmasın herkes için en iyi en güzelini adaleti mutluluğu huzuru sağlığı getirsin..






Eti Burçak'ın bu yeni çıkan fıstık ezmeli kremalı bisküvisine bayıldım :) Dün migrostan almıştım. Yer fıstığına bayılırım!








Pozitif olmaya ve sabırlı davranmaya çalışıyorum. Ama bazen bazı insanlar beni çok zorluyor.. Olayların abartılmasına sinir oluyorum.. Bir de hata yapabilirim ben de insanım yahu! Ayrıca ben zaten vicdan yapan bir karakterim..

Kesişen yazgılar şatosunu henüz bitirmedim :/ Ayrıca bu hafta teze dair bir şey de yapmadım. Hedefim yarın kütüphaneye gidip tez için uğraşmak. 

Cambly satın almayı düşünüyorum. İngilizcem gelişsin diye. 

Bir de herkes kendi yoluna bakıyor. 


İşte böyle sevgili bloğumi anı defterim :)


Mermaid















16 Aralık 2018 Pazar

Haftanın özeti

Haftam nasıl geçti?

Bana kurabiye kavanozlu geçmiş dooomgünüsü süprizi yapan arkadaşıma dedim ki hiç gerek yoktu, o da dediki ''İnsanları mutlu etmeyi seviyorum, onları mutlu edince ben de mutlu oluyorum.'' Bu beni gülümsetti ve düşündürdü. Bir zamanlar ben de çok severdim arkadaşlarıma minik süprizler yapmayı, etrafımdakilere minnoş hediyeler almayı, şartlarımı zorlayıp (Bu kısım önemli) onlara zaman ayırıp mutlu etmeyi. Bunları etrafımdaki herkese yapardım denebilir. Taa ki annem ölene dek. Aynı kız değilim sanırım. Misal bu arkadaşımın lafı beni bayağ düşündürdü. Artık herkesi mutlu etmek beni mutlu etmiyor. Sanırım artık mutlu edilmeyi de hakettiğimi düşünüyorum. Ha yakınlarımı mutlu edip mutlu olmak hala var. Ama artık seçiciyim. Belki de kimlerin yakınım olduğunu anladığımdan.

Tez hocama kravat aldım hediye ve mutlu oldu. O mutlu olunca ben de oldum. Adam iyi biri.


Mikera'nın hala vakti varmış ylisans tez önerisi için! Onun için çok mutluyum!



Yenice yolları karlıydı bu gidişim de :) Yeniceye indiğimde de kar vardı. Ancak yarım saat sonra bir güneş çıktı kar falan kalmadı :/ Ama olsun bu kadarı bile çok güzeldi! Umarım lapa lapa bir daha yağar.



Üst kat komşumun annesi Semiha teyzemden.. Beni hiç aç bırakmıyor sağolsun :) Anne işte.. Unutmamak için koydum buraya..


Migrosta ürünler eski ambalajlı hep ve çok güzeller! Herşeyi alasım geldi :D ruhum mu yaşlıdır nedir ben eski tasarımları çok seviyorum!


Vaşak zamanı (I lossens time) filmini tesadüfen izledim. Şöyle ki aslında amacım Nuri Bilge Ceylan 'ın bir zamanlar anadoluda filmini izlemekti. Bir arkadaşımın instagram hikayesinde gördüm ve izleyeyim dedim. Hiç fikrim yoktu filme dair. Filmi  jetfilmizle den açtığımda film onun değil gibi geldi ancak emin olamadım. Oyuncuları da bilmiyorum. İzlemeye başladım. Film yabancı bir yerde geçiyor. Ha anadoluyla bağlantı kurulacak ha bişeyler değişecek diye diye filmi bitirdim :D Hatta ne alaka dedim bu film ve anadolu :/ Meğer film o film değilmiş! Film giriş kısmında adı yazıyomuş ama dikkat etmemişim :/ Filmin konusuna bakıcak olursak film;bir cinayet ve sonrasında bir akıl hastanesinde bir proje üstünde çalışan araştırmacı bir kız, bir papazdan bir hastayla ilgili yardım istemesiyle başlıyor. Hastanın öyküsü filmin ana konusu. Papaz bir bayandı ve buna çok şaşırdım. Çünkü bayanların papaz olabileceğini bilmiyordum (!)

Böyle işte sevgili bloğum, anı defterim ;)

Mermaid


9 Aralık 2018 Pazar

Nestor Lokması & 2N

Nestor Lokması

 Bu haftaki keşfim :D Çanakkaleliyim ilk kez öğreniyorum. Burda Troypark Avm diye bir yer var. Onun içindeki orta yerdeki kahvecide gördüm ve merak edip aldım Maşallah bu yıl 2018 Troya yılı olması, Troya Çanakkale'de olduğu için pek çok hediyelik de troya 2018'i görüyoruz. Zaten 2018 Troya yılı nedeniyle bol bol etkinlikler de oldu burda. Neyse ana mevzuya döneyim. 😅Lokma deyince tatlı birşey olduğunu düşünmüştüm ancak değilmiş :/  Farkı tahıl unlarından yapılmış peynirli tuzlu kurabiye. Katkı maddesi yok. Gelibolu'da üretiliyomuş. Adı nerden geliyor? Büyük iskender sefere çıkmadan önce Kahin Nestor'un yaptığı bu lokmalardan yermiş. Ben sadece denedim :D Müptelası oluncak bir şey değil ancak lezzetli ve yenmeli ;)
Yandaki foto salı gününden. Bu aralar en iyi terapi kendi başıma kitap ve kahve. Pek kimseyle dertleşmiyorum. Açıkcası pek kimseyle görüşmek de istemiyorum zaruri şeyler dışında.  Böyle bir kendi kendime kalıp bol bol birşeyler izlemek veya okumak istiyorum . İzleyince aaa zamanım boşa geçti diyorum. Sonra bir iç hesaplaşma. Kendine yüklenme hiç bir zaman boş zaman değildir diyorum. Kardeşime zaman ayırıyorum, kültürel açıdan değişik şeyler öğreniyorum. Kafamı dağıttıran komik diziler izleyip psikolojimi düzeltiyorum. Örneğin şu aralar izlediğim kore dizisi  : Tale of fairy. Fantastik veya hayaletli komedi türü kore dizilerine bayılıyorum.

 Pazartesi ve salı günleri bol bol yürüyorum. Sahilin tadını çıkarıyorum.

Bir boşluktayım özetle. Hele şu son 3 gündür salmışlığım tavan. :/ Diyet, tez iptal. Hep düşünüyorum tezi hep. Ama icraat az işte.

Tez neydi?Tez stresti, tez düşünmekti. Düşünüp yorulmaktı.
Bu ara hep yanlış işle uğraşıyomuşum gibi hissediyorum. Yani şey gibi insan sevdiği işi yapınca mutlu olur ya sanki sevmiyorum gibi bilmiyorum.

Bitanecik mikeram ylisansı bıraktı ve onun için üzgünüm. Konuşamıyoruz çünkü o canı sıkkınken telefonla konuşmayı sevmez, yalnız kalmanın ona iyi geldiğini söyler. Hala aklımda onunla mülakata gidişimiz. Hey gidi zaman.. Böyle bitmemeliydi. Bu hayalkırıklığını hak etmiyordu. Umarım umarım tekrar dönmesinin bir yolu vardır.

Gelelim 3N'ye.  Serrose'nin bir yazısında gördüm Ne dinliyorum?
Ne okuyorum? Ne içiyorum?. Dedim ki bloğumda ben de böyle birşey yapayım hem tavsiye gibi olsun hem de gelecek için kendime not olsun. Temelde 2 veya 3Nli soru yapıcam. Ancak duruma göre her hafta farklı farklı Ne'ler yapıcam :D

Ne okuyorum? :

Italo Calvino :Kesişen Yazgılar Şatosu

Ne İzliyorum? 
Mehmet Gürs tarafından hazırlanan 'Grundig Ruhun Doysun  Gıdaya saygı' youtube videolarını ve

Tale of Fairy  (Mama fairy and woodcatcher)


-Mermaid-







7 Aralık 2018 Cuma

Süpriz, Salep, Kış

Merhaba bloğum,
Soğuk bir cuma akşamından selamlar!
Yarın açıköğretim sınavları var, o yüzden çanakkaleye geçmedim.
Burayı seviyorum. Benim hem işim hem gizli mabedim.

Dün arkadaşım Ades bana süpriz yaptı :) Kendiyle aynı okulda çalışmıyoruz artık ama hala görüşüyoruz ve çok seviyorummm.  Doğumgünümü kutlayamamak içinde dert olmuştu hep söyleyip duruyordu. Bu yıl doğan bebeği biraz hassas ve alerjik bir rahatsızlığı var. O yüzden kendi için de pek birşey yapamıyor zaten.

Dün okulda nöbetçiydim. Eşiyle aynı okulda çalışıyoruz. Eşi bana bir hediye paketi verdi ve Ades yolladı dedi. Bir mutlu oldum dedim tenefüste bakarım :D Sonra 1. derse gittim kapı çalındı ve öğrenciler kargonuz var dedi. Ben yine şok noluyo dedim :D Tenefüse çıktım, öğretmenler odasında  iki hediye paketi açtım. Bir tanesi el emeği süslemeler yapılmış cam bir kurabiye kavanozu ve içi benim sevdiğim şekersiz kurabiyelerden dolu! Diğeri ise üzerinde Türkan Şoray baskısı olan bir kupa. İkisinin de yanında notlar :)

Ades evime geldiği bir gün, evin girişindeki mantar panoda asılı Türkan Şoray posterini görmüş. Düşünmüş ki ben Türkan Şoray'ı çok seviyorum, o yüzden özel bir şey olsun diye o kupayı almış. Aslında o posterin arkasında geçen yılın takvimi var. Ama bir şey demedim. Aksine düşünceli olduğu için, benim için özel bir ley yapmak istediği için çok mutlu oldum Ha Türkan Şorayı severim ;)



2. derse girdim. Öğrencinin biri geldi ve müdür yardımcısının beni çağırdığını söyledi. Bir gittim 'kaktüs' verdi bana. Yine Ades'ten :D 'Kaktüsler gerçek dostlara benzerler. Arada bir sularsın ama sana darılıp küsmezler hep ordadırlar'. Bu tarz bir cümle geçen not yazmış bir de.

3. dersin bitimindeki tenefüse çıkarken 5. sınıflar sınıf kapısının önünde 'iyi ki doğdunuz öğretmenim' demezler mi! Bir de hediye aldım :D Yine Ades'ten :D Küçükprensli bir ayna :) Bu son süprizimdi. O kadar mutlu oldumki! Anlatılmaz yaşanır! :)


Salep,




Yenicenin meşhur tek pastanesinin iki şeyi çok güzeldir : Patenli keçi sütlü dondurması ve Keçi sütlü salep. Bugün uzuun zaman sonra ilk kez salep içtim.

Salep içerken aklıma babam çalışırken hükümet konağına gittiğim zamanlar geldi. Hükümet konağının çay ocağının salepi çok doğal ve güzel olurdu. Hep ondan söylerdi babam bana..

İnsanlar büyüdükçe, yaşlandıkça, yaşadıkları şeylerin etkisiyle değişiyolar. Ben acaba yaşlanınca nasıl olucam? Her sene kendimi farklı hissediyorum.

Kış geldi. Özlemişim. Ki ben yaz insanıyım aslında. Ama işte her mevsimin tadı ayrı. Lapa lapa kar yağsa keşke..

Mermaid





3 Aralık 2018 Pazartesi

Haftanın filmi: ''Hedefim Sensin'' (Bir Ata DEMİRER filmi :) )

Daha önce almış olduğum 'Her hafta sinemada bir film' kararımı başarıyla uygulayabiliyorum çok şükür! :)

Bu hafta'nın filmi senaryosu Ata DEMİRER'E ait olan Hedefim Sensin oldu :) Ata Demirer'i çok severim. Sıcakkanlı içi dışı bir tip gibi gelir bana. Ayrıca gerçekten duyguları, olayları güzel gözlemleyip onları sinemaya aktarabiliyor.

Ata DEMİRER'in Çanakkkaleyi (memleketim) çok sevdiğini bilmeyen yoktur sanırım. 'Eyvah Eyvah' film serisi Bozcaada ve Geyikli'de geçiyordu izleyenler bilir. Zaten yazları Bozcaadaya mutlaka gelir. Bir keresinde Bozcaada'da görmüşlüğüm var kendisini. Hatta fotoğrafımızda var :) Kuzenlerimle onu yemek yerken görmüştük. Yanına gitsek mi fotoğraf istesek mi derken adamın dikkatini çektik ve sevimli bir gülümsemeyle eliyle bize gelin işareti yapmıştı. Fotoğraf çekinmiştik. :)

Gelelim Hedefim Sensin'e :)



İstanbulda yaşayan Zekeriya (Ata Demirer) evde kendi yaptığı çiğ köfteleri tepsisiyle meyhane masalarını gezerek satış yapan biridir. Bir gün mafya çatışmasına karışır ve İstanbuldan kaçar. Kendini Gökçeadaya atar. Burda Leyla (Gonca Vuslateri), Yarım Hasan(İlker Aksum), Hafize (Demet Akbağ) ların yanında çalışmaya başlar. Olaylar gelişir. 

Filmde Erkan Can'ı da bir mafyababası olarak görüyoruz. 

Spoiler vermek istemiyorum. Bol gülmeli bir filmdi. İzlerken hayattan uzaklaştıran nadir filmlerden oldu benim için;)  Bazı yerler de eyvah eyvahvari geldi ama bu rahatsız etmedi beni.

Filme notum 5/5. 

Mermaid