''Bütün büyük işler, küçük başlangıçlarla olur.'' Marcus Tullius Cicero
Pazartesileri boş günüm okula (işe) gitmiyorum. Pazartesi demek benim için evden çıkıp starcuksa oturup yüksek lisans için bir şeyler yapmak demek; şu an olduğu gibi.
Dün akşam ve bugün ilk kez ya tez bitmezse dedim. Bugün starbucksa ilk oturduğumda aklımdan ilk geçen 'napıcam? ya bu tez bitmezse oldu?' . Mideme kramplar girdi. Zor nefes aldım. Dostum Mikera'nın tez stresini yaşayış biçimi bana mı bulaştı bilmiyorum. Bunu da düşündüm. Aklıma hocamın 'bakla hikayesi' geldi. Bana büyük görünen şeyler küçük başlangıçlarla bir şekilde biter demişti. Biraz sakinleştim evet bitecek mermaid dedim. Az önce yine strese girdim ve instagrama gözatayım az kafam dağılsın dedim. Ve karşıma en başta yazan cümle çıktı. Kadersel geldi. Ha tez çok büyük bir olay değil ama nası desem 'büyük bir olay' benim için.
Hala tez konum, problem durumum, yöntemim belli değil. Çok düşünüyorum; işe yarar bir şey olmasını, etik olarak uygun şekilde planlamasını vs. Aslında çalışmak istediğim konu, tez önerim farklıydı ancak katılımcı bulmak sıkıntı oldu ve şu an değiştirmek zorundayım. Dünyayı kurtaracak değilim ama bir faydası olsun istiyorum.
Sosyal bilimci gibi düşünmek de beni zorluyor. Hem de bayağ. Bazen yanlış yerde miyim dediğim de oluyor. :/ Sonra dersleri zevkle aldığım geliyor aklıma, ufkumun açıldığı.
Uzun bir zamandır böyle stres olmamıştım. Sosyal bilimci gibi düşünemiyorum filan diyorum ama istiyorum bu tez bitsin hakkaniyetle güzel şeyler başarayım. Mükemmeliyetçi değilim ama düşünürken hiç bir şey yapamamaktan tezimin bitmeyeceği düşüncesinden kurtulamıyorum.
Neyse ben teze döneyim.
Bana şans dileyin. Umarım hazirana kadar kafamdakileri netleştirmiş tezimi yazmış üstüne bir de temmuz ağustos gibi doktoraya filan geçmiş olurum.
Mermaid
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder