2019 Bitiyor. Bu yazıyı yazmaya 31/12/2019 23.29 itibariyle başladım.
Kardeşcağzımla oturuyoruz :) Yeni yıla canım kardeşimle girdiğim için mutluyum sağlıklı ve hayatta. Çok şükür.
Aralık ayı başlayınca hemen yeni yıl hazırlığına başlıyoruz ve Aralık ayına üzülüyorum sanki yok olan gibi bir ay gibi davranıyoruz.
Neyse 2019u güzel hatırlayacağım acısı da vardı tatlısı da.
2019
-Efesi gördüm!
-Mardini ve Diyarbakırı gördüm!
-İlk kez yurtdışına çıktım: Plovdiv, Sofya, Üsküp, Budva, Kotor,, Manastır ve Selanik!
-Bir fransızla tanıştım!(Budva)
-Marmaris koylarını gördüm!
-Evimi (gül) ve telefonumu (Samsung A50) değiştirdim.
-İşyerim değişti.
-eTwinning ve Tubitak projesi yaptım.
-Ades ile iyi iş çıkarttık :)
-Kulaklarımda alerji olduğu ortaya çıktı ve enfeksiyon çektim.. Kansızlığım hortladı. Unutkanlığım hala tavan..
-Çok hasta oldum ancak çok şükür devası olan şeylerdi.
-Kera doğumgünümde yanımdaydı ben de onunkinde..
-Azıcık flört hayatım renklendi :D
-Canımı sıkan şeyler de oldu ama geride kaldı...
-Tez muallak. Hayırlısı.
-Uykumdan uyandım.
2020 den beklentilerim bana kalsın :) Ancak az çok tahmin edebilirsiniz :)
Herkese ve tüm dünyaya huzur ve mutluluk diliyorum..
Mermaid'den çokca sevgiler :)
31 Aralık 2019 Salı
25 Kasım 2019 Pazartesi
Akıyormuş zaman; ben ittirmesem de
Bir ara 'Yüzyüzeyken Konuşuruz' grubuna takmıştım hala da takılıyım ne güzel müzik yapıyolar arkadaş!
Neyse gelelim nerelerdeyim bloğa niye uğramadım.
Her şey çok hızlı gelişti zaman aktı gitti
Ağustos sonunda Makedonya, Montenogro gezisi yaptım.
Eylül de okul açıldı. Seminer dönemini resmen temizlikle geçirdim. Hayır için de temizlik yaptık..
Eylül başında ylisansı dondurmak istedim. Tez hocam beni ciddi manada üzdü. Hala o halk bahçesi ve starbucksta ağlayışımı unutamıyorum. Tez hocamı görmeye gitmiyorum zaten aradığı da yok. Tezim ne olacak? Bilmiyorum. Umarım atılmam.Üzülüyorum ve stresliyim..
Eylül sonu bi an kalbim şenlenir gibi oldu sonra olmadı. Farkettim ki çabuk inanıyorum ve bazı şeyleri bilmiyorum...
E-twinning projesine başladım.
Üniversitede çalışan arkadaşım ades ile öğrencilere yönelik bir çalıştay düzenleyeceğiz.
Ekim itibariyle Kera ylisansı bitirdi onu adına çok mutluyum ve onun mezuniyeti ile ben de rahatladım valla. Emekleri boşa gitmedi hakettiği gibi bitirdi tezini çok şükür canımıniçi..
Ciddi ciddi yoga yapıyorum pes etmeden ve iyi geliyor. Elvinim sağolsun ;) olumlama videolarını izliyor bolca dua ediyorum.
Allah büyük..
Kedi evlendi ve gitti. Onun gittiği gün değişikti..
Çoban evlenmiş..
Paso evlenenler ve ben :D
Şu tezimi hayırlısı ile bitirebilsem.. O kadar ağır ki..
Bugün uluslarası kadına karşı şiddetle mücadele günü.. Şiddetten, normalleştirilmesinden nefret ediyorum.. Şiddetin bıraktığı hasar..
Öğretmenler günüm sıkıcı geçti.
Bu ara uğraşım kendimle sorgularken kendimi öleceğim..
Tez yüzünden iş ve evişi harici bir şeye odaklanamıyorum..
öyle işte. Anlarılacak çok şey var ama ama ama..
Neyse gelelim nerelerdeyim bloğa niye uğramadım.
Her şey çok hızlı gelişti zaman aktı gitti
Ağustos sonunda Makedonya, Montenogro gezisi yaptım.
Eylül de okul açıldı. Seminer dönemini resmen temizlikle geçirdim. Hayır için de temizlik yaptık..
Eylül başında ylisansı dondurmak istedim. Tez hocam beni ciddi manada üzdü. Hala o halk bahçesi ve starbucksta ağlayışımı unutamıyorum. Tez hocamı görmeye gitmiyorum zaten aradığı da yok. Tezim ne olacak? Bilmiyorum. Umarım atılmam.Üzülüyorum ve stresliyim..
Eylül sonu bi an kalbim şenlenir gibi oldu sonra olmadı. Farkettim ki çabuk inanıyorum ve bazı şeyleri bilmiyorum...
E-twinning projesine başladım.
Üniversitede çalışan arkadaşım ades ile öğrencilere yönelik bir çalıştay düzenleyeceğiz.
Ekim itibariyle Kera ylisansı bitirdi onu adına çok mutluyum ve onun mezuniyeti ile ben de rahatladım valla. Emekleri boşa gitmedi hakettiği gibi bitirdi tezini çok şükür canımıniçi..
Ciddi ciddi yoga yapıyorum pes etmeden ve iyi geliyor. Elvinim sağolsun ;) olumlama videolarını izliyor bolca dua ediyorum.
Allah büyük..
Kedi evlendi ve gitti. Onun gittiği gün değişikti..
Çoban evlenmiş..
Paso evlenenler ve ben :D
Şu tezimi hayırlısı ile bitirebilsem.. O kadar ağır ki..
Bugün uluslarası kadına karşı şiddetle mücadele günü.. Şiddetten, normalleştirilmesinden nefret ediyorum.. Şiddetin bıraktığı hasar..
Öğretmenler günüm sıkıcı geçti.
Bu ara uğraşım kendimle sorgularken kendimi öleceğim..
Tez yüzünden iş ve evişi harici bir şeye odaklanamıyorum..
öyle işte. Anlarılacak çok şey var ama ama ama..
18 Ağustos 2019 Pazar
Doğumgünü, Evi su basması, Bayram, Marmaris gezisi
Nerelerdeyim?
O kadar çok şey oldu kiii!!
Sırayla anlatayım..
Öncelikle doğumgünüme bir hafta kala can dostum, kardeşim mikera geldi.. Uzun zamandır görüşmüyorduk öyle güzel oldu ki.. Birlikte askeriyeye denize gittik, bisiklet kiraladık, gökçeadaya karşı yüzdük.. En güzeli onunla doya doya zaman geçirmekti..
Doğumgünüme ilk mikera ve kardeşimle evde girdim. Mikera benim içün pasta aldı eve gelirken.. Güzeldi.. Kardeşlerimle yeni yaşa girdim.. Bu arada bileklerime ve bacağıma 'dreamcatcher' geçici dövmesi yaptım yeni yaşım/doğumgünüm için..
Doğumgünümde Limo ve kuzenlerimle de kutlama yaptık.
Hediyelerime gelince onlar bana kalsın ;)
Doğumgünümden bir kaç gün sonra, bir ctesi günü çalıştığım yerdeki evimden koku geldiğini ve su basmış olabileceğine dair haber aldım. Arkadaşımda yedek anahtar vardı açtırdım ve apartman mutfak ana gider borusunun tıkandığını ve benim evden patladığını öğrendim. Pazar sabah apar topar mikera ile çalıştığım yere gittik.Ev sahibini de aradım gelsin görsün diye. Sağolsun zarar neyse karşılarız dedi. Pazar ve bayram öncesi olduğu için temizlikçi bulamadım. Mikera ile sarı çizmeleri ayağımıza geçirdik ve ellere eldiven; hemen işe giriştik.. 50 küsür kova( bir koca 20lt) su boşaltıık evden.. Muhtemelen 2-3 hafta boyunca kirli su akmışta akmış..Hava sıcak olduğu için buharlaşan kirli su küfe sebep olmuş. Duvarlar küflenmiş, ev leş gibi kokuyordu.. Laminantlar kalkmıştı. Bir ev düşünün buzdolabı üzerindeki magnetler küflenmiş.. Yerler yağlı kirli su..Bir kaç halıyı kilimi attım. Su tezgahın altından patlama yaptığı için alt dolapların içi mahvolmuştu. Bayağ bir eşya attım ordan da. Evi bi parça içinde gezilebilir hale getirince çıktık köfte-ekmek yedik ve ev baktık. Mikera ile ev beğendik ama acele karar vermiyim dedim. Sonra döndük mikerayla...
Ertesigün mikeranın dönmesi gerekiyordu ve gitti.. İyi ki gelmişti caaanım mikera..
2. günde kuzenim Nimo ile gittik. Mikera ile baktığımız evi tuttuk ve apar topar aynı gün içinde.
3. gün şiddetli bir gündü.. Son kez kardeşimle gittim eski evin elektrik suyunu kapattırm ve yeni evin kaba pisliğini aldım. Evin geri kalan düzenlemesini eylülde yapıcam ve bi ton iş beni bekliyor.
Bayram nasıl geçti? 1. günü köye gittik. Almanyadan kuzenlerim vardı onlarla bayramı kutladık.. 2. gün sabahı ise Ades ile buluşmak üzere Marmarise yola çıktık.. Ades ile mini bir tatil yaptık. İyi geldi. Farklılık oldu. ilk 2 gün tatil moduna pek giremedim; kafanı da gittiğin yere götürüyosun neticede..
Marmaris'de Ekin Otel de konakladık. Uygun fiyatlı merkezi rahar temiz küçük bir aile oteli. Tek sıkıntı odalarda wifi yok. Ama lobide ve havuzbaşında var. Her gün bir tekne turuna katıdık dolayısı ile otel sadece yatmalıktı bizim için. Otelden memnun ayrıldık ;)
Katıldığımız tekne turlarını Marmaris travel agency ile ayırladık. Gittiğimiz tekne turları:
Her şey dahil marmaris tekne turu : Gezilen koylar birbirine yakın, yerli içecekler ve su ücretsiz. En rahat ettiğimiz turdu.
Dalyan İztuzu plajı & Çamur banyosu : Bu tur birazcık uzak geldi bize :/ Sebebi dalyandan marmarise 2,5 saat deniz yolculuğu yaptık. Ama güzeldi. Orca teknesiyle gittik. Self servis, suyu dışardan getirmek yasak.Size tavsiyem iztuzu plajındaki işletmede su, yiyecek içecek uygun fiyatlı ordan yararlanın ;) Hatta sarıp sarmalayıp gizlice sokun :D
Marmaris Sedir Adası- Kleaopatra plajı tekne turu : Kleopatra plajının denizi cidden güzel! Bu yüzden bu turu şiddetle tavsiye ederim ;)
Marmaris tam turizm yeri. Yürürken kendinizi farklı bir yerde hissediyorsunuz. Her yer turist zaten. Uygun fiyatlı yerlerde var tam turistik de. Karen Pastanesini tatlı için önerebilirim uygun fiyatlı ve leziz. Ara sokaklardaki pideciler uygun fiyatlı. Kebap lahmacun için Minder ocakbaşını öneririm. Marmaris merkezi mutlaka yürüyerek gezin :) Kale dibindeki meyhane olan dar sokakları arkadaşım italyaya benzetti; italyayı görmüşlüğü var. Marmarisin balı meşhur . Balı mümkünse hediyelikçilerden almayın çünkü kazık. Marmaris balcısı , Gökmen gibi ünlü marmaris balcılarının kendi satış mağazaları var. Ordan alın; misal ben öyle yaptım :D
Bir sonraki yazım kısmetse yurtdışı olucak. Benim için dua edin olur muuu?
O kadar çok şey oldu kiii!!
Sırayla anlatayım..
Öncelikle doğumgünüme bir hafta kala can dostum, kardeşim mikera geldi.. Uzun zamandır görüşmüyorduk öyle güzel oldu ki.. Birlikte askeriyeye denize gittik, bisiklet kiraladık, gökçeadaya karşı yüzdük.. En güzeli onunla doya doya zaman geçirmekti..
Doğumgünüme ilk mikera ve kardeşimle evde girdim. Mikera benim içün pasta aldı eve gelirken.. Güzeldi.. Kardeşlerimle yeni yaşa girdim.. Bu arada bileklerime ve bacağıma 'dreamcatcher' geçici dövmesi yaptım yeni yaşım/doğumgünüm için..
Doğumgünümde Limo ve kuzenlerimle de kutlama yaptık.
Hediyelerime gelince onlar bana kalsın ;)
Doğumgünümden bir kaç gün sonra, bir ctesi günü çalıştığım yerdeki evimden koku geldiğini ve su basmış olabileceğine dair haber aldım. Arkadaşımda yedek anahtar vardı açtırdım ve apartman mutfak ana gider borusunun tıkandığını ve benim evden patladığını öğrendim. Pazar sabah apar topar mikera ile çalıştığım yere gittik.Ev sahibini de aradım gelsin görsün diye. Sağolsun zarar neyse karşılarız dedi. Pazar ve bayram öncesi olduğu için temizlikçi bulamadım. Mikera ile sarı çizmeleri ayağımıza geçirdik ve ellere eldiven; hemen işe giriştik.. 50 küsür kova( bir koca 20lt) su boşaltıık evden.. Muhtemelen 2-3 hafta boyunca kirli su akmışta akmış..Hava sıcak olduğu için buharlaşan kirli su küfe sebep olmuş. Duvarlar küflenmiş, ev leş gibi kokuyordu.. Laminantlar kalkmıştı. Bir ev düşünün buzdolabı üzerindeki magnetler küflenmiş.. Yerler yağlı kirli su..Bir kaç halıyı kilimi attım. Su tezgahın altından patlama yaptığı için alt dolapların içi mahvolmuştu. Bayağ bir eşya attım ordan da. Evi bi parça içinde gezilebilir hale getirince çıktık köfte-ekmek yedik ve ev baktık. Mikera ile ev beğendik ama acele karar vermiyim dedim. Sonra döndük mikerayla...
Ertesigün mikeranın dönmesi gerekiyordu ve gitti.. İyi ki gelmişti caaanım mikera..
2. günde kuzenim Nimo ile gittik. Mikera ile baktığımız evi tuttuk ve apar topar aynı gün içinde.
3. gün şiddetli bir gündü.. Son kez kardeşimle gittim eski evin elektrik suyunu kapattırm ve yeni evin kaba pisliğini aldım. Evin geri kalan düzenlemesini eylülde yapıcam ve bi ton iş beni bekliyor.
Bayram nasıl geçti? 1. günü köye gittik. Almanyadan kuzenlerim vardı onlarla bayramı kutladık.. 2. gün sabahı ise Ades ile buluşmak üzere Marmarise yola çıktık.. Ades ile mini bir tatil yaptık. İyi geldi. Farklılık oldu. ilk 2 gün tatil moduna pek giremedim; kafanı da gittiğin yere götürüyosun neticede..
Marmaris'de Ekin Otel de konakladık. Uygun fiyatlı merkezi rahar temiz küçük bir aile oteli. Tek sıkıntı odalarda wifi yok. Ama lobide ve havuzbaşında var. Her gün bir tekne turuna katıdık dolayısı ile otel sadece yatmalıktı bizim için. Otelden memnun ayrıldık ;)
Katıldığımız tekne turlarını Marmaris travel agency ile ayırladık. Gittiğimiz tekne turları:
Her şey dahil marmaris tekne turu : Gezilen koylar birbirine yakın, yerli içecekler ve su ücretsiz. En rahat ettiğimiz turdu.
Dalyan İztuzu plajı & Çamur banyosu : Bu tur birazcık uzak geldi bize :/ Sebebi dalyandan marmarise 2,5 saat deniz yolculuğu yaptık. Ama güzeldi. Orca teknesiyle gittik. Self servis, suyu dışardan getirmek yasak.Size tavsiyem iztuzu plajındaki işletmede su, yiyecek içecek uygun fiyatlı ordan yararlanın ;) Hatta sarıp sarmalayıp gizlice sokun :D
Marmaris Sedir Adası- Kleaopatra plajı tekne turu : Kleopatra plajının denizi cidden güzel! Bu yüzden bu turu şiddetle tavsiye ederim ;)
Marmaris tam turizm yeri. Yürürken kendinizi farklı bir yerde hissediyorsunuz. Her yer turist zaten. Uygun fiyatlı yerlerde var tam turistik de. Karen Pastanesini tatlı için önerebilirim uygun fiyatlı ve leziz. Ara sokaklardaki pideciler uygun fiyatlı. Kebap lahmacun için Minder ocakbaşını öneririm. Marmaris merkezi mutlaka yürüyerek gezin :) Kale dibindeki meyhane olan dar sokakları arkadaşım italyaya benzetti; italyayı görmüşlüğü var. Marmarisin balı meşhur . Balı mümkünse hediyelikçilerden almayın çünkü kazık. Marmaris balcısı , Gökmen gibi ünlü marmaris balcılarının kendi satış mağazaları var. Ordan alın; misal ben öyle yaptım :D
Bir sonraki yazım kısmetse yurtdışı olucak. Benim için dua edin olur muuu?
Mermaidden çokca sevgiler
24 Temmuz 2019 Çarşamba
Neler yapıyorum? : Doğumgünüme bir hafta kala
Temmuz ayı nasıl geldi nasıl bitiyor yine anlamadım..
Çoğunlukla evdeydim.. Kendimi Ağustosa saklıyorum ;) Kardeşcağzımla keyif yapıyorum onunla vakit geçirmeyi seviyorum..
Teze dair tık yok..
Bi ara hüzünlüydüm... Stabilite, değişmeyen şeyleri kabul etme, şükretme, sabretme..
Ruminasyon diye bişey öğrendim: sürekli sorunlar üzerinde düşünüp sorgulamakmış..
Yürüyorum her gün..
Yogaya başladım evde : Elvin Levinlerin yoga derslerini izliyorum.
Bu yıl çarşıya gittiğimde tarihi Ortaş fırınına (Sardal-ye hemen yanı) uğrayıp minik kurabiyelerden ve mini keklerden alıyorum. Evde, bahçede, kahvemle yiyorum ve bu bir ritüel oldu son 3 aydır.
1 aydır falan sanırım bitiremediğim kitabımla.. Çok güzel düşündürücü ve farkındalık oluşturucu bir kitap ancak ben zihnimi toplayamadığımdan okuyamıyorum. Zaten genel olarak hiç bir şey okuyamıyorum :/
Çoğunlukla evdeydim.. Kendimi Ağustosa saklıyorum ;) Kardeşcağzımla keyif yapıyorum onunla vakit geçirmeyi seviyorum..
Teze dair tık yok..
Bi ara hüzünlüydüm... Stabilite, değişmeyen şeyleri kabul etme, şükretme, sabretme..
Ruminasyon diye bişey öğrendim: sürekli sorunlar üzerinde düşünüp sorgulamakmış..
Yürüyorum her gün..
Yogaya başladım evde : Elvin Levinlerin yoga derslerini izliyorum.
Bu yıl çarşıya gittiğimde tarihi Ortaş fırınına (Sardal-ye hemen yanı) uğrayıp minik kurabiyelerden ve mini keklerden alıyorum. Evde, bahçede, kahvemle yiyorum ve bu bir ritüel oldu son 3 aydır.
1 aydır falan sanırım bitiremediğim kitabımla.. Çok güzel düşündürücü ve farkındalık oluşturucu bir kitap ancak ben zihnimi toplayamadığımdan okuyamıyorum. Zaten genel olarak hiç bir şey okuyamıyorum :/
Dolap uygulamasını yeni keşfettim :/ 2. el kıyafet alışveriş sitesi. Ben de kullanmaya başladım. Evdeki kullanmadığım ama veremediğim kıyafetleri oraya yüklüyorum. Bi kaç ürün sattım bir kaç ürün aldım. Satılan ürünlerin parası 'dolap hesap' da birikiyor. İstersen kendi hesabına aktarabiliyosun, istersen bağış yapabiliyosun , istersen dolap da harcayabiliyosun. Ben kazanç için değil; evdeki kullanmadığım kıyafetlerden kurtulmak, mağazada bulamadığım ürünleri bulmak ve bağış amaçlı kullanıyorum.
Trendyol'dan da ilk kez bişiler aldım :D Elbise falan :D
La casa de papelin 3. sezonunu izledim. Süperötesiydi!!
Kızılaya kan bağışında bulundum. Şu hani belli bir yere konteynr gibi geliyolar ya onlara.. Doktor ve tüm çalışanlar çok nazik ve ilgililerdi. Kan verme süresi 5-15 dk arası değişiyomuş. Benimki 5dk 37 an sürdü. Bununla ilgili ayrıca yazıcam
Sağ elimi -kolumu incittim, otobüste sıkıştı. Bu satıları zor yazdım ama olsun..
La casa de papelin 3. sezonunu izledim. Süperötesiydi!!
Kızılaya kan bağışında bulundum. Şu hani belli bir yere konteynr gibi geliyolar ya onlara.. Doktor ve tüm çalışanlar çok nazik ve ilgililerdi. Kan verme süresi 5-15 dk arası değişiyomuş. Benimki 5dk 37 an sürdü. Bununla ilgili ayrıca yazıcam
Sağ elimi -kolumu incittim, otobüste sıkıştı. Bu satıları zor yazdım ama olsun..
Kısaca böyle sevgili bloğum..
Mermaid
13 Temmuz 2019 Cumartesi
ÇANAKKALE GEZİ REHBERİ :D 2019 :D
Şimdiii bu yazının telif hakkı tamamen bana aittir! Ona göre! :D Bir de şimdilik görebileceğin tek foto üstteki assos fotom :D
Bu yazı genel bir Çanakkale yazısıdır. Geçen bir blogger arkadaş (lovehouse) daha önce Çanakkaleye gelmediğinden bahsetmişti bir yazısında; ben de düşündüm ve Çanakkaleyi bilen biri olarak şöyle bildiğim kadarıyla bir yazı hazırlayayım. Öyle gezgin değilim kendimce anlatıcam :
Çanakkale Merkez, İlçeler, Bilmeniz gereken mevkiler
Şimdi Çanakkale merkez deyince ne anlamalısınız? : Öncelikle Çanakkale bir büyükşehir değil!!!
Kordon, yeni kordon, esenler gibi ana mevkiler Çanakkale merkeze aittir. Çimenlik kalesi, Hamidiye tabyası gibi gezilecek mekanlar buradadır.'
' Çanakkale şehitliği'' Gelibolu yarımadasında (Gelibolu değil(!)) yer alır. Kepez beldesi, Dardanos mevki, Güzelyalı köyü, intepe ise Çanakkale'den izmir yolu doğrultusunda yer alan Çanakkaleyle bitişmiş yerlerdir.
Anadolu tarafındakiler:
Ankara yolu doğrultusundakiler:
Lapseki: (burda tarihi bir yer yok) deniz kenarı bir ilçe. Dalyan ve Çardak mevkilerinde denize girilebiliyor. Karşı tarafında Gelibolu ilçesi yer alır. Lapseki-Gelibolu arasında feribot seferleri mevcuttur.
Biga: En büyük ilçelerden. Biga merkezde deniz bulunmaz. Parion Antik kenti bu ilçe sınırlarında yer alır. Karabiga, Kemer mevkilerinde denize girilebilmektedir.
Balıkesir yolu doğrultusundakiler:
Çan : Çanakkale Kale Seramik'in ana merkezinin bulunduğu ilçe. Başka özelliği yok :D
Yenice: Kazdağlarının eteğinde minik bir ilçe. Merkeze uzak bir ilçe. Nuri Bilge Ceylan'ın memleketi. İlçede bir sokağın adı Nuri Bilge Ceylan'a verilmiş. Ahlat Ağacı filmi Yenice, Çan ve Çanakkale merkez civarında çekilmiştir. Taşlar pastanesine ait Yenice Dondurma patentli olup keçi sütünden yapılır; şiddetle önerilir :D Edremit yolu üzerinde, yeniceye 40 dakika uzaklıktaki aşağıçavuş alabalık tesislerine uğrayabilirsiniz..
İzmir yolu doğrultusundakiler:
Kepez: Burası çanakkaleyle birleşmiş bir belde. Kepez plajında kamp alanı var. Onun dışında değişik bir şey yok :D Kepez plajı da mavi bayraklıdır. Sığ kesimleri çocuklar için uygun ancak boyu geçen yerlerde boğazın akıntısını hissedebilirsiniz yüzme bilmeyen derine gitmesin :D
Dardanos mevki: Kepezden sonra yer alan yazlıkların bulunduğu deniz kenarı bir yer. ÇOMÜ'nün denize girilebilen bir yerleşkesi var burda. Ayrıca Sun San otel, denize girilebilecek bi kaç beach var.
Güzelyalı (köyü): Yazlıkların bulunduğu deniz kenarı bir köy. Ama pek köy gibi değil :D Burda Tusan otel, İris otel gibi deniz kenarı oteller var. Aynı zamanda çanakkale belediyesinin bir plajı var. Ayrıca hem piknik yapabileceğiniz hem denize girebileceğiniz yerler var.
''Çanakkale merkez, kepez, dardanos ve güzelyalı denizleri fena değildir ancak bir koy denizi değil beklentinizi yüksek tutmayın :D''
Truva ören yeri ve Troya müzesi (müzekart geçerli) : Çanakkale merkeze 10km falan. Araçsız gitmeniz zor. Çanakkale merkezden köy otobüslerinin kalktığı yerden tevkifiye köyü otobüsleri ile ulaşılabilir.
Ezine: Meşhuuur Ezine peynirine adını veren ilçe. Ezine merkezde peynir dışında bir olay yok :D Ata Demirer'in Eyvah Eyvah film serisini çektiği 'Geyikli buraya bağlı'.
Geyikli: Denize girilebilen, bozcaadaya geçişlerin yapıldığı küçük şirin bir belde. Kendi aracınızla Çanakkale üzerinden gelirken ezineye varmadan, izmir tarafından çanakkaleye gelirken ezineyi geçince yol ayrımını görürsünüz. Eğer araç imkanınız yoksa ezineden veya çanakkaleden geyikli otobüslerini tercih edebilirsiniz.
Bayramiç: Kazdağlarının eteğinde şirin bir ilçe yine. Ayazma mesire alanı bu ilçe sınırlarındadır. Tatlan tahin helvası meşhurdur. Ayazma alabalık tesislerinde alabalık ve yanında fırınlanmış tahin helvası öneririm. Kirazı ve elması meşhurdur.
Ayvacık : Assos antik kenti ve Babakale , Küçükkuyu bu ilçe sınırlarında yer alır. Ayvacık merkezde yapılacak bir şey yok :D Assos antik kenti ve behramkale köyüne 15 dakika ayvacık. Ayvacık ve küçükkuyu arasındaki alt yol da kadırga koyu, sokakağzı koyları bulunur. Kadırga koyunu tavsiye ederim ;)
Küçükkuyu : Şirin bir sahil kasabası. Denizi oldukça güzeldir. Tariş Adatepe zeytinyağı müzesini gezmenizi öneririm. Burada kamp alanları ve pansiyonlar var. Pansiyon olarak daha önce kaldığım Varol apart ı önerebilirim. Mıhlı şelalesini görün derim ;)
Adatepe köyü: Şirin taş evlerden oluşan eski bir rum-türk köyü. Tabi rumlar mübadelede burdan göçmüşler. Zeus altarına mutlaka gidin ve küçükkuyu körfez manzarasını görün ;)
Yeşilyurt köyü : tık tık.. burda önerim Mannama yemeniz :D Otlu ve sıcak şarap da deneyebilirsiniz.
Avrupa taradındakiler-Gelibolu Yarımadasındakiler
Kilitbahir köyü
Çanakkalenin tam karşısında Kilitbahir (boğazın kilidi) kalesinden adını alan köy. Kilitbahir deniz motorları ile 15 dakikada Çanakkaleden Kilitbahire geçebilir, aynı şekilde dönebilirsiniz ;)
Eceabat: En küçük ilçelerden. Çanakkalenin tam karşısı. Çanakkale-Eceabat arası feribot seferleri mevcut. Eceabat tarafında Suvla şarapçılık var bilginize.
Saros körfezi tarafında kabatepe orman kampı ve eski liman bölgesindeki denizi şiddetle öneririm ;)
Gelibolu: İstanbul yolu üzerinde, Lapsekinin tam karşısında modern bir ilçe. 12 eylül darbesinde ismi geçen Ecevit ve Demirelin bulunduğu Hamzakoy burda yer alıyor ve denize girilen bir yer. Yolunuz düşerse Roma dondurmacısına uğrayınız.
Adalar
Adalar candır gerisi heyecandır :)
Bozcaada : Ayazma plajı, Bademli kurabiye ve daha çok şey.. Bu çok uzun bir yazı olur :D Adaya önerim aracınızla geçmeyin; bisiklet kiralayın motor kiralayın öyle gezin. Zaten merkez için araca ihtiyacınız yok. Bozcaada üzümü, şarapları ünlüdür. Ulaşım için alta bakınız.
Gökçeaada: Bozcaadaya kıyasla çok büyük, efibadem, birden fazla koy, Türkiye'nin en batı ucu. Bu adada aracınız olursa iyi olur :D Sadece Eceabat - Kabatepe den ulaşım mümkün..
Çanakkale'de nerde kalmalı?
İlk kez gelen biriyseniz ve biraz burda kalıp çevreyi gezecekseniz önerim Çanakkale-merkez de kalmanızdır. Yok biz sadece deniz için gelicez diyorsanız Assos tarafını, Bozcaada veya Gökçeada da bütçenize uygun bir pansiyon ya da otel tercih edin derim.
Merkezde nerde kalınır?
Size önerim eğer öyle havuzlu olsun, lüks olsun istemiyorsanız ki bence istemeyin :D Kervansaray otel veya Yabancılar oteli tercih etmenizi öneririm. Bu iki otel Çanakkale'nin en eski otelleri, konum olarak tam merkez de ve butik şirin oteller. Ayrıca otelde yerinizi kendiniz direk otelleri arayarak ayırtın. Diğer önerilerim google map den bakın bunlara yakın otelleri tercih edin. Ha bi tık daha lüks otel olsun diyorsanız tam merkez de denize karşı Limani oteli, Büyük Truva Oteli ve Akol Otel i tercih edebilirsiniz. Çanakkale merkeze bi tık uzak (Kepez) olarak 5 * Kolin Otel var..
Ayrıca kilitbahir köyünde(ulaşım kısmını okuyun) evlerin 1 odası pansiyonlaştırışmış şekilde. Eğer hem sakinlik istiyorum hem Çanakkaleye de rahatça gidiyorum derseniz orayı da öneririm ;)
Çanakkale'de Ulaşım
1) Şehiriçi ulaşım
Belediye otobüsleri ile sağlanıyor. 'Kentkart' uygulaması var. Tek kullanımlık veya devamlı yükletilebilen kent kartı 'kentkart' ibaresi gördüğünüz büfe ve marketlerden temin edebilirsiniz. Çanakkale bir büyükşehir olmadığı için belediye otobüsleri ile ilçelere ulaşım sağlayamazsınız.
2) İlçelere ulaşım
Tüm ilçelerin yerel otobüsleri var. Çanakkale otogardan hepsine binebilirsiniz.
3) Adalara ulaşım ev adalarda ulaşım
Gestaş'dan gideceğiniz yönle ilgili güncel feribot seferlerini öğrenebilirsiniz.
Bozcaada için araçla 'Geyikli' tarafından gidebilirsiniz. Ayrıca çanakkale otogardan geyikli otobüslerine binip bozcaadaya gidicem dediğinizde sizi bozcaada iskelesine bırakırlar. Ayrıca bozcadadan dönüşte geyikli iskelesinde çkale otobüslerine binebilirsiniz. Bir diğer ulaşım ezineden geyikli otobüslerine binmek..
Çanakkale Merkezden sadece 'Deniz otobüsü' ile tek sefer gidiş ve adadan tek sefer dönüş var. Saatler ve ayrıntılı bilgi için Gestaşın sitesine bakınız.Bozcaada'da ilçeiçi otobüsler var. Bir tık pahalı ancak abartı değildi en son gittiğimde.
Gökçeada için sadece Kabatepe limanı üzerinden ulaşım mevcut. Araçla geçicekseniz önden rezervasyon yaptırın derim.. Gestaşa bakınız ;)
Çanakkalede nereler gezilir? Neler yapılmalı?
Şehitlikler (Gelibolu yarımadası)
Öncelikle burası merkezde değil. Yürüyerek her yeri gezebileceğiniz bir alan değil. Araç gerekiyor. Şahsi fikrim yerel turlara katılmanız. Çünkü her yerin bir anlamı bir hikayesi var ve rehberle çok daha iyi geziliyor. Wilusa travel, Granikos travel gibi yerel acentaların günübirlik şehitlik turuna katılın derim. Çok makul fiyata geziliyor.
Çanakkale merkez
Yazacaklarımın hepsini yürüyerek yapılabilir. Zaten araçla Çanakkale merkezde gezmeyin. Bir de önerdiğim kervansaray otel veya yabancılar otelinde kalırsanız heeepsine çok rahat ulaşırsınız.
- Çimenlik kalesi & Nusret mayın gemisi (müzekart geçmez)
- Aynalı çarşı
- Peynir helvası yiyin ( En meşhurları Kadir Usta ve Babalık ancak merkezdeki tüm mekanlarda bence yenebilir aşırı fark yok.)
- Sardal-ye bu mekana mutlaka oturun ve balık yiyin :)
- Loressima Sandviç evi veya Kazan da sandviç öneririm.
- Dondurma için Doğan pastanesini öneririm.
- Efibadem kurabiyesi Aslında gökçeadaya ait. Ancak Gökçeadadaki efibadem kurabiyesi yapan ve satan 'meydani pastaneleri' nin çanakkale merkezde de şubeleri var. deneyin derim.
- Zülalçelikelinkahvesi ( KAHVECİ) Mekan Çanakkale'nin en eski kahvecisi. Şu an torunlardan Zülal hanım işletiyor. San sebastiancheesecake, paris pastası gibi değişik lezzetleri deneyimleyebilirsiniz.
- Şakirin yerine giderken simit alın ve orda çayla manzaraya karşı keyif yapın (kime sorsanız gösterir).
- Çanakkale merkezde de yer alan yeni kordonda denize girilebilmektedir. Mavi bayraklı olduğunu da ekleyeyim ;) Tabi mavi bayraklı dediysem koy güzelliğinde bir deniz beklemeyin :D
Çanakkale merkez dışında kalan yerler
Bunları aslında bilmeniz gereken mevkiler kısmında anlattım.
Öncelikle size 2 süper günübirlik tur önericem. Bu tur zaman kısıtlaması olan, araçsız olanlar için kurtarıcı.
Granikos Travel diye yerel bir tur firması var.. Mümkünse instagramdan sayfasına gözatmanızı öneririm. Burda kesinlikle reklam yapmıyorum hatta ordan kimseyi tanımıyorum. Cidden. Kendim ve arkadaşlarımın deneyimlediği şeylerin linkini bırakıcam siz göz atın ;)
1) Çanakkalenin gizli güzellikleri Yeşiyurt köyü, assos civarı ;)
2) Gökçeada turu aracınız yoksa, zamanınız yoksa bu tura mutlaka katılın. Ben kendim gittim. Biraz hızlı ama gökçeadadaki hemen her yere gidilebiliyor. Ve ben memnun kalmıştım.
Mermaid
2 Temmuz 2019 Salı
Haziran ayı raporu : planlar, sağlıklı beslenme, çeşme gezisi
Zamanı tutamıyoruuuum
Kendimi deee
Kafam plan program yapmakla meşgul 'yazın napıcam? yaz boş geçmesin vs..' Onun dışında kronik sorunları stabil durumda tutma çabaları vol bilmem kaç modundayım :D
İnsanları anlamıyorum ve anlamaya çalışmak da beni yoruyor..
Sırtçantasıyladevrialem in instagramını hala takip etmeyenleriniz varmış ediniz :D Mümkünse youtube hesabını da takip edin :D Ben takip ediyorum. Buraya gelişinde de tanışmıştık. Neyse geçenlerde instagramından bir sorusunu yanıtlayan ilk kişiye hediyesi vardı veee bilin kim kazandı ben :D vee bana hataydan bu minik hediyeleri yollamış ;) Caanım ya! Deftere bittim!
Yaz için biraz kitap alışverişi yaptım. D&R nin ayracı çok tatlı değil miiiii
Kendimi deee
Kafam plan program yapmakla meşgul 'yazın napıcam? yaz boş geçmesin vs..' Onun dışında kronik sorunları stabil durumda tutma çabaları vol bilmem kaç modundayım :D
İnsanları anlamıyorum ve anlamaya çalışmak da beni yoruyor..
Sırtçantasıyladevrialem in instagramını hala takip etmeyenleriniz varmış ediniz :D Mümkünse youtube hesabını da takip edin :D Ben takip ediyorum. Buraya gelişinde de tanışmıştık. Neyse geçenlerde instagramından bir sorusunu yanıtlayan ilk kişiye hediyesi vardı veee bilin kim kazandı ben :D vee bana hataydan bu minik hediyeleri yollamış ;) Caanım ya! Deftere bittim!
Yaz için biraz kitap alışverişi yaptım. D&R nin ayracı çok tatlı değil miiiii
Onun dışında semineri farklı yerde aldım ve benim gibi dışardan gelen arkadaşlar çok iyiler ;) Seminer güzel geçti :) Zaten Reyya ile geziye gittik: Çeşme gezisi
Gezi planlarımı ağustosa attım bakalım neler olacak...
Temmuzu akademik ve dinlenerek geçiresim var bakalım nolacak..
Gelelim sağlıklı beslenme kısmın;a izlediğim vloğu aşağı bırakıyorum. En kısa zamanda diyetisyenin kitabını okuycam. Aslında sağlıklı beslenme ile ilgili çok şey yazacaktım ama şu an uyku modu..
Onun dışında Fibromiyalji ile ilgili 'Artık Ağrımasın' (Dr. Banu Taşçı Fresko) kitabını okudum. Bir yakınımda fibromiyalji var onun için almıştım aslında. Ama kendimde okumak istedim. Kitabın özeti 'dertlerini içine atma, sağlıklı beslen, hareket et, gerekli durumlarda ağrı kesicini al' . Bir de yoga önerisinde bulunuyor kitapta yazar.. Yazar kitabı, kendi yaşantılarından deneyimlerinden yola çıkarak yazmış. Bir kaç bilimsel hata gördüm kitapta. Alanımla ilgili olduğu için gözüme pat çarptı. Ancak bunlar çok da önemli değil. Şey gibi 'su iç' derken suyun yapısını yanlış anlatmak gibi.
İşte böyleeee
Mermaid
30 Haziran 2019 Pazar
Çeşme-Alaçatı-Ilıca plajı-sığacık gezisi
Burdaki bir yerel tur günübirlik ılıca plajında yüzme molalı çeşme-alaçatı gezisi yapıyor. Dün ben de Hataylı arkadaşım Reyya ile bu geziye katıldım. Değişik aslında Ella ile Kuşadasına gidecekken bir den kendimi Reyya ile egede buldum. ''Kader''
Sığacık
İlk olarak Sığacığa gittik ve orayı dolaştık. Küçük çok küçük sakin kafa dinlemelik bir sahil kenarı yer sığacık ve çok değişik bir özelliği yok bence. İzmir Seferihisara bağlı Sığacık. Seferihisar nasıl mandalinaları ile ünlüyse Sığacık da öyle. Sığacık yolu boyunca Mandalina bahçeleri bence Sığacık'ın en güzel kısmı..
Çeşme
Daha sonraki durağımız Çeşme merkezdi. Rehberimizin dediğine göre Çeşme, adını tarihi Osmanlı çeşmelerinden alıyormuş. Ancak biz onları görmedik.. 1400-1500lülü yıllarda savunma amaçlı yapılan Çeşme merkezde bulunan Çeşme Kalesi görülmeye değer.
Çeşme kalesi, içinde küçük bir arkeoloji müzesi bulunduruyor.
Ünlü aslanlı paşa olarak bilinen Cezayirli Gazi Hasan Paşaya.. Çeşme Kalesinin önüne heykeli dikilen Hasan Paşa 1700lü yılların sonlarında 1800lerin başında yaşamış. Rusları Çeşme'de bozguna uğratmış.. Osmanlı zamanında Kaptan-ı derya ve beylerbeylik yapmış. Cezayirden getirdiği evcilleştirdiği Aslanını yanından ayırmazmış, lakabı da burdan geliyor..
Çeşme sokakları güzel, turistik.. Ben turist mekanım diyor :D Altttaki Çınarlı yer hoşuma gitti bana Bozcaadayı hatırlattı..
Çeşme yiyecek olarak 'Kumru'su ile meşhur. Kumru peynir, sucuk, salamla yapılan bir tür sıcak sandviç.. Çeşme merkezde farklı farklı Kumru yapan mekanlar var. En meşhurları Kumrucu Şevki, Kumrucu Hüseyin ve Kumrucu Ömer. Ancak Kumrucu Şevki popülerleşince eski lezzetini kaybetmiş. Rehberimiz belli bir yer belirtmedi ve serbest zaman için bize vakit verdiğinde nereye oturup kumru yesek bilemedik. Ve ben yoldan birine nerde yiyebileleceğimizi sordum. Çocuk her yıl geliyormuş ve direk Kumrucu Ömeri önerdi. Ancak biz kalenin yakınlarındaydık ve zamanımız azdı. Bunu söyleyince en yakınımızda 'Kumrucum' u (Kumrucu Bahattin) önerdi. Biz karışık kumru (yengen) yedik. İçinde sucuk, salam ve eski kaşar vardı. Yanında turşu ile servis ediliyor. Ve enfestiiii!!! Özellikle malzemeleri kaliteli ve bunu yerken anlıyorsunuz. Yeri kaleye yakın, titiz büfenin bitişiği, köşede salaşımsı bir mekan ;) Şiddetle öneririm!
Daha sonrasında Alaçatıya geçtik. Açıkcası Alaçatı güzel ama sırf turistik yer olsun amacıyla o hale getirilmiş hissine kapıldım. Taşevleri güzel. Merkezde denizi yok.. O tvden gördüğümüz sörf yapılan yerler dışındaymış. Eski taşevler dışında yeni binalar taşev görünümlüymüş. Alaçatı da napılır? Alaçatıda merkezde İmren pastanelerine oturulup sakızlı muhallebi yenir ve yel değirmenlerinde fotoğraf çektirilir.. Şimdi belki eleştiren olur ama bence böyle..
Ilıca
Ilıca plajına gelince; su berrak ancak dalgalı.. Ve ctesi günüydü aşırı kalabalıktı. Sheraton Çeşmenin hemen yanında halk plajı var, güzel.. Onun dışında çeşitli beachler var ve şezlogn 30 tl.. Sheraton Çeşmenin bir yanı halk plajı ya onun hemen yanının yanındaki beachlerden birinde kabin parası 3 tl birinde 5 tl:/ Bence saçma çok saçma idi.. Bir de gruptan bir arkadaşımızın koluna denizanamsı bişey çarpmış(bence deniz anasından farklı bir şey olmalı) ve kızın kol derisi kalkmış ve hemen acile gitmişler.. Allah dan sadece kolunda sıkıntı çok şükür..
Ilıca'da deniz sonrası son bi kez Kumru yemek istedim. Ve Kumrucu Hüseyin'e oturdum. Kumrusu güzeldi özellikle ekmeği.. Ve fiyatı daha uygundu.. Ancak salamını sevmedim.. Kumrucumdakinin salamı daha iyiydi. Bu arada pek salamsever değilimdir alıp da yemem..
Kumrucu Hüseyin gazetelere konu olmuş ve Kumru'nun mucidi olarak biliniyormuş. Kumru ekmeği nohut mayalıymış mesela. Bunu haberlerden öğrendim :D
İşte böyle.. Benim için Çeşme - Alaçatı gezisi 'gastronomik' oldu daha çok.. Beğendim ancak çok turistik.. Fiyatlara gelince bence oturduğunuz yere göre değişiyor.. Ama bir kumru yemek, sakızlı muhallebi kurabiye yemek aşırı pahalı değil.. Peki bir daha gider miyim? Bir daha gitmem :D Yani yaşadığım yerden 5 saat yol yapıp geldik, benim için aman aman bir yer değil.. Evet bir İzmirli için veya İstanbullu için Çeşmeye kaçmak cazip gelebilir ancak deniz kenarı bir yerde yaşıyorum ve benim için daha doğal farklı yerler ilgi çekici. Misal geçen yaz Fethiyeye gitmiştim deniz açısından koylar beni tatmin etmişti. Hani oranın denizi ayrı mesela ama Çeşme Ilıca için aynı şeyi söyleyemiycem.. Bence abartıldığı kadar değil.. Ancak gidin görün Çeşmeyi, alaçatıyı..
Sığacık
İlk olarak Sığacığa gittik ve orayı dolaştık. Küçük çok küçük sakin kafa dinlemelik bir sahil kenarı yer sığacık ve çok değişik bir özelliği yok bence. İzmir Seferihisara bağlı Sığacık. Seferihisar nasıl mandalinaları ile ünlüyse Sığacık da öyle. Sığacık yolu boyunca Mandalina bahçeleri bence Sığacık'ın en güzel kısmı..
Çeşme
Daha sonraki durağımız Çeşme merkezdi. Rehberimizin dediğine göre Çeşme, adını tarihi Osmanlı çeşmelerinden alıyormuş. Ancak biz onları görmedik.. 1400-1500lülü yıllarda savunma amaçlı yapılan Çeşme merkezde bulunan Çeşme Kalesi görülmeye değer.
Çeşme kalesi Sakız adasının karşısına yapılmış. Alt fotoğrafta, ufukta - kalenin karşısında görülen yer Sakız adası. Sakız adası adını, Sakız(Damla sakızı) ağaçlarından alıyor.
Çeşme kalesi, içinde küçük bir arkeoloji müzesi bulunduruyor.
Ünlü aslanlı paşa olarak bilinen Cezayirli Gazi Hasan Paşaya.. Çeşme Kalesinin önüne heykeli dikilen Hasan Paşa 1700lü yılların sonlarında 1800lerin başında yaşamış. Rusları Çeşme'de bozguna uğratmış.. Osmanlı zamanında Kaptan-ı derya ve beylerbeylik yapmış. Cezayirden getirdiği evcilleştirdiği Aslanını yanından ayırmazmış, lakabı da burdan geliyor..
Çeşme sokakları güzel, turistik.. Ben turist mekanım diyor :D Altttaki Çınarlı yer hoşuma gitti bana Bozcaadayı hatırlattı..
Çeşme yiyecek olarak 'Kumru'su ile meşhur. Kumru peynir, sucuk, salamla yapılan bir tür sıcak sandviç.. Çeşme merkezde farklı farklı Kumru yapan mekanlar var. En meşhurları Kumrucu Şevki, Kumrucu Hüseyin ve Kumrucu Ömer. Ancak Kumrucu Şevki popülerleşince eski lezzetini kaybetmiş. Rehberimiz belli bir yer belirtmedi ve serbest zaman için bize vakit verdiğinde nereye oturup kumru yesek bilemedik. Ve ben yoldan birine nerde yiyebileleceğimizi sordum. Çocuk her yıl geliyormuş ve direk Kumrucu Ömeri önerdi. Ancak biz kalenin yakınlarındaydık ve zamanımız azdı. Bunu söyleyince en yakınımızda 'Kumrucum' u (Kumrucu Bahattin) önerdi. Biz karışık kumru (yengen) yedik. İçinde sucuk, salam ve eski kaşar vardı. Yanında turşu ile servis ediliyor. Ve enfestiiii!!! Özellikle malzemeleri kaliteli ve bunu yerken anlıyorsunuz. Yeri kaleye yakın, titiz büfenin bitişiği, köşede salaşımsı bir mekan ;) Şiddetle öneririm!
Çeşme, sakız adasına yakın olduğu için sanırım sakızlı muhallebisi ve sakızlı kurabiyeleri meşhur. İmren Pastaneleri(Sakızlım) hem Çeşme de hem alaçatı da var. Ben denemelik olarak bir tane 'sakızlı kurabiye' aldım.
Bir de Çeşme köy kurabiyecisi var. Ordan da birer tane ev için portakallı-lorlu kurabiye ve sakızlı kurabiye aldım. Fiyatlar bi tık daha makul (sakızlı kurabiyenin kilosu 30 tl örneğin)., lezzeti imrendeki kadar değil. Ama öneririm.
Bu arada nerden alırsanız alın size tavsiyem sakız macunu, lokum vs benzeri ürünleri alırken özellikle ambalajlıyla ambalajın içeriğine bakın.. Bir çoğunun içinde glikoz şurubu/mısır şurubu falan var. :/ Ben sırf bu yüzden almadım.. Bunların yanında şekerli şeyler daha masum geliyor.
Alaçatı
Daha sonrasında Alaçatıya geçtik. Açıkcası Alaçatı güzel ama sırf turistik yer olsun amacıyla o hale getirilmiş hissine kapıldım. Taşevleri güzel. Merkezde denizi yok.. O tvden gördüğümüz sörf yapılan yerler dışındaymış. Eski taşevler dışında yeni binalar taşev görünümlüymüş. Alaçatı da napılır? Alaçatıda merkezde İmren pastanelerine oturulup sakızlı muhallebi yenir ve yel değirmenlerinde fotoğraf çektirilir.. Şimdi belki eleştiren olur ama bence böyle..
Ilıca
Ilıca plajına gelince; su berrak ancak dalgalı.. Ve ctesi günüydü aşırı kalabalıktı. Sheraton Çeşmenin hemen yanında halk plajı var, güzel.. Onun dışında çeşitli beachler var ve şezlogn 30 tl.. Sheraton Çeşmenin bir yanı halk plajı ya onun hemen yanının yanındaki beachlerden birinde kabin parası 3 tl birinde 5 tl:/ Bence saçma çok saçma idi.. Bir de gruptan bir arkadaşımızın koluna denizanamsı bişey çarpmış(bence deniz anasından farklı bir şey olmalı) ve kızın kol derisi kalkmış ve hemen acile gitmişler.. Allah dan sadece kolunda sıkıntı çok şükür..
Ilıca'da deniz sonrası son bi kez Kumru yemek istedim. Ve Kumrucu Hüseyin'e oturdum. Kumrusu güzeldi özellikle ekmeği.. Ve fiyatı daha uygundu.. Ancak salamını sevmedim.. Kumrucumdakinin salamı daha iyiydi. Bu arada pek salamsever değilimdir alıp da yemem..
Kumrucu Hüseyin gazetelere konu olmuş ve Kumru'nun mucidi olarak biliniyormuş. Kumru ekmeği nohut mayalıymış mesela. Bunu haberlerden öğrendim :D
İşte böyle.. Benim için Çeşme - Alaçatı gezisi 'gastronomik' oldu daha çok.. Beğendim ancak çok turistik.. Fiyatlara gelince bence oturduğunuz yere göre değişiyor.. Ama bir kumru yemek, sakızlı muhallebi kurabiye yemek aşırı pahalı değil.. Peki bir daha gider miyim? Bir daha gitmem :D Yani yaşadığım yerden 5 saat yol yapıp geldik, benim için aman aman bir yer değil.. Evet bir İzmirli için veya İstanbullu için Çeşmeye kaçmak cazip gelebilir ancak deniz kenarı bir yerde yaşıyorum ve benim için daha doğal farklı yerler ilgi çekici. Misal geçen yaz Fethiyeye gitmiştim deniz açısından koylar beni tatmin etmişti. Hani oranın denizi ayrı mesela ama Çeşme Ilıca için aynı şeyi söyleyemiycem.. Bence abartıldığı kadar değil.. Ancak gidin görün Çeşmeyi, alaçatıyı..
Mermaid
10 Haziran 2019 Pazartesi
Bayramda ne mi yaptım? : Lucifer & Arthdal Chronicles
Merhaba sevgili bloğum;
Bayram tatili çarçabuk bitti.. Bayramın ilk günü önce köye ordan ananeme gittik.. Bayramların eski tadı yok.. Bayram heyecanı bürüse de içimi, 1. gününden sonra anlıyorumki çocukluğum ya da daha genç olduğum zamanlarki bayramlar yok..
2. günü kera ile ortak arkadaşımız Elifle buluştuk. Çocukları büyümüş. Eşiyle birlikte iyi birer anne baba olmuşlar, düzenlerini kurmuşlar. Duygulandım. Aynı zamanda kera ve Eliflerle takıldığımız zamanlara özlem duydum. Bir de hep kera ile buluşurduk. Zaman değişti artık kera burda değil,Elifler ayrı bir hayat kurdular.. 3 yılda neler değişmemişki.. Neyse melankoliye girmeyeceğim güzel şeylere odaklanacağım.
Tatilin geri kalanı ne mi yaptım?
Bol bol yedim :D Bol bol dizi izledim :D
Bayram tatili çarçabuk bitti.. Bayramın ilk günü önce köye ordan ananeme gittik.. Bayramların eski tadı yok.. Bayram heyecanı bürüse de içimi, 1. gününden sonra anlıyorumki çocukluğum ya da daha genç olduğum zamanlarki bayramlar yok..
2. günü kera ile ortak arkadaşımız Elifle buluştuk. Çocukları büyümüş. Eşiyle birlikte iyi birer anne baba olmuşlar, düzenlerini kurmuşlar. Duygulandım. Aynı zamanda kera ve Eliflerle takıldığımız zamanlara özlem duydum. Bir de hep kera ile buluşurduk. Zaman değişti artık kera burda değil,Elifler ayrı bir hayat kurdular.. 3 yılda neler değişmemişki.. Neyse melankoliye girmeyeceğim güzel şeylere odaklanacağım.
Tatilin geri kalanı ne mi yaptım?
Bol bol yedim :D Bol bol dizi izledim :D
ARTHDAL CHRONİCLES
Yok böyle bir diiiziiiiii!! Uzun zamandır kore dizisi izlemiyordum bu dizi beni mest etti! Neanterdallerden tut ilk insanlara, hafif avatarımsı çokca fantastik mütüş bir dizi! Bir kere kostümler olsun, konunun işlenişi olsun süper! Konuya gelince; Arthal ilk insanlar ve neantellerin yaşadığı bir diyardır. Tarım için verimli arazilere sahip neantertal topraklarında insanların gözü vardır. Neantertaller tarım yerine, doğanın verdiklerinin yeterli olduğunu düşünen doğa anaya saygı duyan bir topluluktur. İnsanlar neantertallerle anlaşmaya varıp arazilerini tarım için kullanmak isterler. Ancak neantertaller bunu kabul etmez ve bilin bakalım insanlar napar? Sinsi bir şekilde neantertallere saldırırlar ve üstüne üstlük galip geldikten sonra tüm neantalleri avlarlar. Ancak bu tüm bunlar olurken insan ve neantel melezi doğan igutu bir çocuk ve aynı gün arthdal topraklarının dışındaki iark diyarında doğan şaman bir kız ilerde herşeyi değştirecektir...
Ay daha üç bölüm yayımlandı umarım bu üç bölüm gibi devam eder :)
LUCİFER
Lucifer, polisiye-fantastik bir dizi. Konusuna gelince babası (Tanrı) tarafından sürgün edildiği, kral olduğu cehennemden ayrılan Lucifer Los Angeles şehrine gelir ve yerleşir. Bir gün yollları dedektif Deckerla kesişir ve olayların gelişmesiyle Lucifer da Los Angeles emniyet teşkilatında çalışmaya başlar. Dizi ilahi dünya ile fantastiği ve günümüz dünyasını güzel birleştirmiş. Klasik Lucifer hikayelerinden farklı olarak burda Lucifer kötülüğe teşvik eden, kötü olan değil kötülüğü cezalandıran, normal zamanlarda komik-çekici bir karakter. 4 sezonunu da bitirdim :D İzleyin derim ;) Çoook uzun uzun anlatmak istemedim malum spoilerı sevmeyenler var.
Mermaid
3 Haziran 2019 Pazartesi
Şeker bayramına girerken
Merhabalar efenim:)
Tayinim çıktı :) Hayırlı uğurlu olsun bana! Yeni kurumumdakiler iyi karşıladı beni, zaten bir süredir görevlendirme gittiğimden birbirimize aşinaydık..:)
Kalbim olduğunu hissetmek güzel.. Kalbi olduğunu hissetmek için mi sever insan yoksa zaten seviyo mudur? Birine gerçekten aşık olup olmadığımızı nasıl anlarız? Ben bu soruları bir türlü yanıtlayamıyorum... Yaşım kaç oldu hala aynı noktadayım :D
Saçlarıma ışıltı attırdım çook uzun zaman sonra.. Saçlarımı daha önce de aynı kuaföre boyatmıştım bana saçların da bu kadar beyaz yoktu, annenden sonra mı oldu dedi. Evet dedim. İçimden en çok o yüzden ama ah başka daha neler oldu bir bilsen dedim, o ayrı..
şu son 3 yılda neler olmuş..Etrafıma bakınca hiç bişey yapmamışım gibi geliyor.
Zamanı yakalayamıyorum. Günler geçiveriyor..
Bayram temizliği beni bitirdi.
Kısaca böyle :) Herkese şeker tadında musmutlu bayramlar diliyorum:)
Tayinim çıktı :) Hayırlı uğurlu olsun bana! Yeni kurumumdakiler iyi karşıladı beni, zaten bir süredir görevlendirme gittiğimden birbirimize aşinaydık..:)
Kalbim olduğunu hissetmek güzel.. Kalbi olduğunu hissetmek için mi sever insan yoksa zaten seviyo mudur? Birine gerçekten aşık olup olmadığımızı nasıl anlarız? Ben bu soruları bir türlü yanıtlayamıyorum... Yaşım kaç oldu hala aynı noktadayım :D
Saçlarıma ışıltı attırdım çook uzun zaman sonra.. Saçlarımı daha önce de aynı kuaföre boyatmıştım bana saçların da bu kadar beyaz yoktu, annenden sonra mı oldu dedi. Evet dedim. İçimden en çok o yüzden ama ah başka daha neler oldu bir bilsen dedim, o ayrı..
şu son 3 yılda neler olmuş..Etrafıma bakınca hiç bişey yapmamışım gibi geliyor.
Zamanı yakalayamıyorum. Günler geçiveriyor..
Bayram temizliği beni bitirdi.
Kısaca böyle :) Herkese şeker tadında musmutlu bayramlar diliyorum:)
Mermaid'den çokca sevgiler
22 Mayıs 2019 Çarşamba
İlk tayin heyecanı
Heyecanlıyım farklı bir kuruma geçme olasılığım var..
Hadi bakalım hakkımda hayırlısı..
Kafamda deli sorular; mı acabalar var ama her şey olacağına varır..
Mermaid
12 Mayıs 2019 Pazar
Anneler Günü
Anneler günü.. artık benim içimi acıtan gün..
Annemsiz 2. anneler günü...
Şu an saat 01.30..
İnsanlar, annesi hayatta olanlar, hunharca sosyal medya hesaplarından anneleriyle foto paylaşıp kutlama yapıyorlar veya çocuğu olan anneler çocuklarının yaptığı anneler günü kutlamalarını..
Ben de yarına bırakmadan hemen yakınlarıma anneler gününü mesajı attım..
İçim burkuldu o sosyal medyada insanların paylaşımları gördükçe.. Zaten anneler günü yaklaştıkça buruklaşıyorum. Herkes annesine bir şeyler alıyor yapıyor benimse annem için yapmak istediğim çok şey var/vardı ve yapamıyorum.. Ona sıkıca sarılamıyorum bile.. iyi ki benim annemsin diyemiyorum..
Onu öyle özledim ki..
Çoğu zaman dışarda gezerken onun beğeneceği bir şey gördüğümde alıvermek geçiyor ve sonra dan! 'annen öldü'. diyor beynim.
Onu düşünmediğim tek bir gün yok.
Demin sosyal medyada ' usulca kutlayın anneler günü öksüzlerin, yavrusunu kaybetmiş annelerin canını yakmadan'' tarzı bir şey okudum.. Ne doğru..Ne doğruymuş. Ben ki kazık kadar olmuşken annemin yokluğu bugün ayrıca bi gözüme batar canımı yakarken, küçük çocuklar yavrusunu kaybeden annelerin içi nasıl sızlıyordur.
Bir de kendime şunu sordum 'acaba annem hayatta olsa böyle abartılı paylaşımlar yapar mıydım? ' Muhtemelen yapardım acı ama gerçek bu.
Neyse ;
Anneliğin doğurmakla olmayacağını düşünenlerdenim. Annelik 'anne gibi hissetmek , anne gibi davranmaktır.'' Tüm kendini anne gibi hisseden, bir şekilde analık yapan tüm anne gibi annelerin günü kutlu olsun!
Mermaid
5 Mayıs 2019 Pazar
DİYARBAKIR VE MARDİN GEZİ NOTLARIM :)
Sonunda görmek istediğim iki ili daha görmüş bulunmaktayım :)
Yolculukların çok şey öğrettiğini düşünüyorum. Ve aslında bazı yolculukların ruhum için olduğunu düşünüyorum.
Caanım teyzem ve kuzenimle martta planladık mardin gezimizi. Dedik ki diyarbakır aktarmalı yapalım Diyarbakırı da görelim. Böylece 3 günlük kendi planladığımız Diyarbakır-Mardin gezimize başladık. Yolculuğa uçakla çıktık ;)
DİYARBAKIR
İlk durak noktamız Diyarbakırdı.
Diyarbakır havaalanı merkeze yakın. Havaş yok ancak belediye otobüsleri ile Sur civarına gidilebiliyor. Belediye otobüslerinde diyarkart geçerli. Havaalanının çıkışında otobüse binilen yerde diyarkart alınıp doldurulabiliyor. Biz dolduramadık ancak rica ettik bizim için bastılar otobüste. Kalacağımız misafirhaneye yerleştikten sonra kendimizi Sur içine attık.
Mezomotamya Kahvaltı Evinde kahvaltı yaptık.
Mırtaga (un yağ kavurması) & Derik Zeytini
Daha sonra Diyarbakır Ulucami yi gezdik. Mutlaka gezilmeli.
Ardından Ulu caminin karşısındaki Tarihi Hasan Paşa Hanı'na gezdik. Açıkcası esnafsal olarak pek beğenmedik. Turistik olarak ünlenen bir mekan olduğundan ticarete dönüştürülmüş her şey. Misal kahve söyledik yanına mısır ve su getirdiler. Bunlardan ekstra para istediler. Allah tan bunları tüketmediğimiz için parasını ödemedik. Kahveleri pek beğenmedik.
Daha sonra cüzi bir miktar para vererek taksi ile Ongözlü köprüye gittik. :) Dönüşte çarşıdaki Süryanilere ait Meryem Ana Klisesine gittik. Ancak içeri giremedik. Bir ayin vardı ve papaz içeri girilmesine izin vermedi. Çünkü gezme amacıyla girenler hep dalga geçiyor ve ayini bozuyorlarmış.:/
Akşam adını hatırlayamadığım bir kebapçıda yemek yedikten sonra Sıtkı Usta da kadayıf yedik. Fiyatları çok uygundu ve biz her tatlıdan denedik veee hepsine bayıldık. Tadı hala damağımda. Hele peynirli kadayıf...IMMMM :D Diyarbakıra giderseniz mutlaka uğrayın tadın;) Ankara'da şubeleri varmış, Ankaraya gidince ilk işim o şubeyi bulmak olacak :D
Diyarbakırı sevdim. Suriçi adım başı polisti. İnsanlar sıcakkanlı ve yardımseverlerdi. Ucuz ve rahat bir şehir. Modern bir şehir aynı zamanda.. Görülmeli!
MARDİN
İkinci durağımız Mardindi. Diyarbakır'dan Mardin'e Diyarbakır'daki ilçe otogarından sürekli otobüs var. Bu otobüslerle Mardine geldik. Yeni Mardin'deki son durakta (merkezi bir yer) indik. Daha önce ayarladğımız tur firması ile günübirlik Mardin turumuza başladık :) Tur firması Gözalturizm di. Rehberimiz Bilal bizi güzel gezdirdi.Üstelik sadece 6 kişiydik. Eğer Mardine kendi imkanlarınızla bir gezi yapacaksanız bu tur firmasını şiddetle öneririm.
Dönüşte tur, bizi kalacağımız otel olan Merdin Butik Otele bıraktı. Otelimiz çok şirin, çok temiz, manzarası çok güzel ve uygun fiyatlıydı. Eski Mardin'de (Mardin Merkez'de gezilecek olan taşevlerin bulunduğu yer) yer alıyor Merdin otel. Ayrıca mutlaka kendiniz bizzat oteli arayın. Çünkü netten bakınca fiyatlar uçuk görünüyor ama öyle değil ;) Neyse turla başlıyım gezi notlarıma
Turla nereleri gezdik?
1)Dayrulzafaran Manastırı
2)Mor Gabriel Manastırı
3)Dara Antik kenti ve Dara Zindanları
3)Beyaz Su
4)Hasankeyf
5)Midyat
Turla gezdiğimiz her yer hakkında çoook ayrıntılı bilgi ve fotograf paylaşamayacağım. Çoğu foto da kendimiz de varız ya da hepsini koymaya kalkarsam bu yazı oku oku bitmez :D
Dayrulzafaran manastırı etkileyiciydi. Süryanilere ait bir manastır. Manastırın kendi rehberleri var ve o rehbeler eşliğinde manastır geziliyor. Manastırın yatılı bir kısmı varmış. Öğrenciler gündüz örgün eğitim için liselere devam ediyorlar sonrasında Manastırda dini eğitim alıyorlarmış. Papaz vb üst düzey din adamları; yurtdışında teoloji kürsüsü (Anladığım kadarıyla hristiyanlıkla ilgili oluyor. Bizim ilahiyattan farklı olarak sadece hristiyanlığın mezheplerinde özelleşmiş kürsüyü kasttetiler) olan Oxford gibi üniversitelerde eğitim alıyorlarmış. Ülkemizde ruhban okulları kapatıldığı için bu şekilde yurtdışında eğitim alıyorlarmış. Süryanilerin Patrik merkezi eskiden Mardinmiş ancak siyasi nedenlerden ötürü şu an Şam'daymış. Şam'daki olaylardan ötürü de Patrik Lübnandaymış şu an.
Şu yandaki görseldeki ülkemizin ilk latin harfli matbaasıymış. Osmanlı zamanında İbrahim Müteferrika zamanında gelen arapça harfli bir matbaaymış. Bu matbaa ise yanlış hatırlamıyorsam Osmanlının son zamanlarında manastıra yurtdışından hediye edilmiş. Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet tarafından da kullanılmış.
Pagan tapınağı; Dayrulzafaranın altında yer alıyor. Hristiyanlığa geçmeden önce pagan inanışına sahip insanlarca (emin olmamakla birlikte sanırım süryanilerce) yapılmış. Tavan beton vb kullanılmadan kilit taşlarla yapılmış ve binlerce yıl öncesine aitmiş.Yıllardır çökmemiş! Tapınakta pencerinin açık olduğu kısım güneş yönünü gösteriyor, sağdaki açıklıksa kurban yeriymiş.
Yolculukların çok şey öğrettiğini düşünüyorum. Ve aslında bazı yolculukların ruhum için olduğunu düşünüyorum.
Caanım teyzem ve kuzenimle martta planladık mardin gezimizi. Dedik ki diyarbakır aktarmalı yapalım Diyarbakırı da görelim. Böylece 3 günlük kendi planladığımız Diyarbakır-Mardin gezimize başladık. Yolculuğa uçakla çıktık ;)
DİYARBAKIR
İlk durak noktamız Diyarbakırdı.
Diyarbakır havaalanı merkeze yakın. Havaş yok ancak belediye otobüsleri ile Sur civarına gidilebiliyor. Belediye otobüslerinde diyarkart geçerli. Havaalanının çıkışında otobüse binilen yerde diyarkart alınıp doldurulabiliyor. Biz dolduramadık ancak rica ettik bizim için bastılar otobüste. Kalacağımız misafirhaneye yerleştikten sonra kendimizi Sur içine attık.
Mezomotamya Kahvaltı Evinde kahvaltı yaptık.
Mırtaga (un yağ kavurması) & Derik Zeytini
Daha sonra Diyarbakır Ulucami yi gezdik. Mutlaka gezilmeli.
Ardından Ulu caminin karşısındaki Tarihi Hasan Paşa Hanı'na gezdik. Açıkcası esnafsal olarak pek beğenmedik. Turistik olarak ünlenen bir mekan olduğundan ticarete dönüştürülmüş her şey. Misal kahve söyledik yanına mısır ve su getirdiler. Bunlardan ekstra para istediler. Allah tan bunları tüketmediğimiz için parasını ödemedik. Kahveleri pek beğenmedik.
Daha sonra cüzi bir miktar para vererek taksi ile Ongözlü köprüye gittik. :) Dönüşte çarşıdaki Süryanilere ait Meryem Ana Klisesine gittik. Ancak içeri giremedik. Bir ayin vardı ve papaz içeri girilmesine izin vermedi. Çünkü gezme amacıyla girenler hep dalga geçiyor ve ayini bozuyorlarmış.:/
Akşam adını hatırlayamadığım bir kebapçıda yemek yedikten sonra Sıtkı Usta da kadayıf yedik. Fiyatları çok uygundu ve biz her tatlıdan denedik veee hepsine bayıldık. Tadı hala damağımda. Hele peynirli kadayıf...IMMMM :D Diyarbakıra giderseniz mutlaka uğrayın tadın;) Ankara'da şubeleri varmış, Ankaraya gidince ilk işim o şubeyi bulmak olacak :D
Diyarbakırı sevdim. Suriçi adım başı polisti. İnsanlar sıcakkanlı ve yardımseverlerdi. Ucuz ve rahat bir şehir. Modern bir şehir aynı zamanda.. Görülmeli!
MARDİN
İkinci durağımız Mardindi. Diyarbakır'dan Mardin'e Diyarbakır'daki ilçe otogarından sürekli otobüs var. Bu otobüslerle Mardine geldik. Yeni Mardin'deki son durakta (merkezi bir yer) indik. Daha önce ayarladğımız tur firması ile günübirlik Mardin turumuza başladık :) Tur firması Gözalturizm di. Rehberimiz Bilal bizi güzel gezdirdi.Üstelik sadece 6 kişiydik. Eğer Mardine kendi imkanlarınızla bir gezi yapacaksanız bu tur firmasını şiddetle öneririm.
Dönüşte tur, bizi kalacağımız otel olan Merdin Butik Otele bıraktı. Otelimiz çok şirin, çok temiz, manzarası çok güzel ve uygun fiyatlıydı. Eski Mardin'de (Mardin Merkez'de gezilecek olan taşevlerin bulunduğu yer) yer alıyor Merdin otel. Ayrıca mutlaka kendiniz bizzat oteli arayın. Çünkü netten bakınca fiyatlar uçuk görünüyor ama öyle değil ;) Neyse turla başlıyım gezi notlarıma
Turla nereleri gezdik?
1)Dayrulzafaran Manastırı
2)Mor Gabriel Manastırı
3)Dara Antik kenti ve Dara Zindanları
3)Beyaz Su
4)Hasankeyf
5)Midyat
Turla gezdiğimiz her yer hakkında çoook ayrıntılı bilgi ve fotograf paylaşamayacağım. Çoğu foto da kendimiz de varız ya da hepsini koymaya kalkarsam bu yazı oku oku bitmez :D
Dayrulzafaran manastırı etkileyiciydi. Süryanilere ait bir manastır. Manastırın kendi rehberleri var ve o rehbeler eşliğinde manastır geziliyor. Manastırın yatılı bir kısmı varmış. Öğrenciler gündüz örgün eğitim için liselere devam ediyorlar sonrasında Manastırda dini eğitim alıyorlarmış. Papaz vb üst düzey din adamları; yurtdışında teoloji kürsüsü (Anladığım kadarıyla hristiyanlıkla ilgili oluyor. Bizim ilahiyattan farklı olarak sadece hristiyanlığın mezheplerinde özelleşmiş kürsüyü kasttetiler) olan Oxford gibi üniversitelerde eğitim alıyorlarmış. Ülkemizde ruhban okulları kapatıldığı için bu şekilde yurtdışında eğitim alıyorlarmış. Süryanilerin Patrik merkezi eskiden Mardinmiş ancak siyasi nedenlerden ötürü şu an Şam'daymış. Şam'daki olaylardan ötürü de Patrik Lübnandaymış şu an.
Süryaniler ülkemizde azmış bu arada. Onlardan da kısaca bahsetmek istiyorum. Süryaniler anadolunun en eski halklarından biriymiş. Aramice/Süryanice dilini konuşuyorlarmış ve Hz. İsa'nın da konuştuğu dil Süryaniceymiş. Süryaniler dünyaya yayılmış durumdaymış. En çok Hindistan'da yaşıyorlarmış; bu Hindistan'a giden grup ticaret amacıyla gitmiş ve orda kalmışlar. Ülkemizde Süryaniler kendi soyadlarını kullanamıyorlarmış.
Pagan tapınağı; Dayrulzafaranın altında yer alıyor. Hristiyanlığa geçmeden önce pagan inanışına sahip insanlarca (emin olmamakla birlikte sanırım süryanilerce) yapılmış. Tavan beton vb kullanılmadan kilit taşlarla yapılmış ve binlerce yıl öncesine aitmiş.Yıllardır çökmemiş! Tapınakta pencerinin açık olduğu kısım güneş yönünü gösteriyor, sağdaki açıklıksa kurban yeriymiş.
Dayrulzafaran'da din büyüklerinin doğuya bakılarak oturturalak gömüldükleri bir toplu mezar odası bulunuyor(Aynısı Mor Gabriel Manastırında da var). Doğuya bakarak gömülme nedenleri Hz. İsa'nın yeniden gelişinde doğudan geleceğine inanmaları ve onu ayakta karşılamak içinmiş. İlginç olan diğer bir ayrıntı ise yakın zamanda ölen din büyüklerinin de daha sonra mezarlar açılarak önceki ölenin kemiklerinin bir kenara alınarak aynı yere gömülmesiymiş.
Dara antik kenti, yakın zamanda bulunan bir antik kent. Ücretsiz bir şekilde gezilebiliyor. Gezilen kısmı mezarlık kısmı. Dara antik kenti adını imparator Darius'tan alıyormuş. Verimli topraklara sahip Dara kenti sürekli savaş halindeymiş. Hikayeye göre Darius tanrılarla savaştığına inanıyormuş ve sonunda Tanrıların gazabı olarak şehir kumlar altına gömülmüş.
Ne ilginç binlerce yıl sonra kent bulunuyor ve biz geziyor; hayat gizemli bir yolculuk...
Dara zindanları ise antik kentin biraz ilerisinde. Orası da ücretsiz gezilebiliyor. Bir çoban tarafından bulunmuş.
Akyaka veya Saklıkent kanyonu değil Beyazsu bu üstteki fotoğraf :) Çay içip mangal keyfi yapılacak bir mekan ;)
Hasankeyf sular altında kalıyormuş haziran ayında.
Midyat'ta Bahar Lokantasında 'MARDİN TABAĞI' yedik. Kaburga eti, iç pilav, kavurma, kapalı lahmacun, kavurma'dan oluşuyor Mardin Tabağı.
Eski Mardin
Turun ertesi günü ptesiydi ve bugünü kendi kendimize eski mardin sokaklarında dolaşarak geçirdik. Zaten bir caddeye bağlı her şey. Ana cadde üzerinde kahveciler (Artukbey ve Kimkim'i tavsiye ederim), kafeler var. Tüm kahvecilerde bedava(!) kahve ikramı var. Ayrıca hayalet badem ( mavi renkli badem şekeri) ikramı var. Kahveler uygun fiyatlı isterseniz netten de spariş verilebiliyormuş. Yemek konusunda eski mardin beklentilerimi pek karşılamadı açıkcası. Ancak Mardin Kebabı güzeldi ;)
Eski Mardin'de Olgunlaşma Enstitüsü (Halkeğitim merkezi gibi ancak sadece kaybolmak üzere olan geleneksel Mardin el sanatları eğitimi yapılıyor), Zinciriye Medresesi ( Mardin Ulu cami ile medrese arasına akreplerden korunmak için bir tılsım yapılıyor ve zincir çekiliyor. Adını burdan alıyor.), Kırklar Klisesi, Mardin Müzesi var. Hepsi birbirine yakın.
Zinciriye medresesindeki Hayat çeşmesi-havuzu. Benzeri Dayrulzafaran Manastırında da(aşağıda) var ancak onların inanışında ebediyet yerine yeniden doğuş olduğu için ebediyet kısmı yok.
Eski Mardin'de sabah yürüyüşü sonrası Mezopotamya Aile Çay bahçesinde soluklanmıştım. Üstteki fotoğraf mezopotamyaya karşı sabah çayı fotosu :)
Eski Mardin'de yer alan Harire kafe :) Harire tatlısı (Üzüm şırasından yapılıyormuş) ve kahvelerine bayıldım.
Bu arada Zafaran çayı var mardin yöresine özgü. Zafaran çayı bir siyah çaylı karışım. Tadı benim damak zevkime uygundu :) Giden denesin.
Bu arada telkari denen elişlemesi gümüş satan pek çok gümüşçü var. Biz de kendimize aldık birer süryani nazarlığı :) Netten de alabilirsiniz (tık tık...) ancak mardin de çok daha ucuz ;) Yalnız size verdiğim site yine yakın fiyatlı bazı siteler de aşırı pahalı :/
Mardin kozmopolit bir il ve ben çok sevdim. Kardeşçe yaşayabilmeleri çok güzel.
NOT: Gelecekteki Mermaid, Havş şöförü ile ölüm üzerine yaptığınız konuşmayı unutma.. Unutacağını sanmıyorum ama olsun.
Mermaid'den çokca sevgiler
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)