Bu hafta ne yaptım?
Öncelikle izlediklerimle başlıyım. Zira, örneğin haftasonumu büyük ölçüde bilgisayar başında geçirdim.
Wonder ''Mucize'' (2017) filmi :
Auggie, doğuştan çeşitli anomalilerle doğan ve bu yüzden sayısız ameliyatı geçirmiş sadece yüzünde deformasyon olan zihinsel engeli olmayan zeki, 10 yaşındaki bir çocuktur. İlkokul eğitimini evde alan Auggie, ortaokula başlar. Auggie'nin okul deneyimini yaşıtlarının ona davranışlarını, Auggie'nin ailesini ve deneyimlerini izliyoruz filmde. Ba-yıl-dım! Filmi izlerken yer yer ağladım. Ama sonu güzeldi. Her engelli-yardıma ihtiyacı olan çocuğa Auggie'nin okul müdürü gibi bir müdür diliyorum. Mutlaka izleyin!
Baby Dizisi (Netflix):
İlk sezonu 6 bölümden oluşan dizi, Roma'da geçiyor. Ancak ana konusundan dolayı bir Türk filmi izliyor gibi hissettim. Ancak tabiki klişe bir dizi değil. 16 yaşında ailesinde sorunlar olan bir grup genç ve onların ayrı ayrı hikayelerini izliyoruz dizide. Gençlik, hayata anlam arayışı, boşlukları doldurma, aşk ana temalar.. Diziye notum :5/5
Hakan : Muhafız (The Protector) (Netflix)
Netflixteki ilk Türk dizimiz. Çağatay Ulusoy, Hazar Ergüçlü, Okan Yalabılık'ı ve Burçin Terzioğlunu severim ;) Açıkcası diziyi bi ara izlerim diyodum. Arkadaşım Yella izlediğinden bahsetti. Ben de merak ettim açtım bugün ve bir oturuşta ilk sezonu -10 bölümü de hüplettim. Dizinin Osmanlı tarihi ile fantastik dünyayı birleştirmesi hoşuma gitti. Dizinin ana konusu; İstanbulda Ölümsüzler denen bir grup ölümlüler için tehdit oluşturmaktadır. Ve ölümlüleri öldürecek tek kişi 'Muhafız' dır. Hakan(Çağatay Ulusoy) ise son muhafızdır. Ölümsüzlerin sonuncusunun tek derdi biricik aşkını geri getirmektir. Neyse çok spoiler vermiyim. Hoş şu an spoilerın hasını verdim o ayrı :D İzleyiniz ;)
Şeker Kaplı Belgeseli ; Bunu da youtube'dan izledim. Şeker ve şekerin zararları üzerinde ayrı bir yazı yazacağım ;)
Cumartesi günüm yani dün stresliydi. Dolunaydan mıydı bilmem aşırı gergindim. Uykumu iyi alayım diye öğlene dek uyudum. Sonra da işte bişiler oldu. Ama iyiyim.
Pazar günüm güneşli pazar:
Bugün Yella eşi ve kızı geldiler. Birlikte sahilde yürüdük. Kahve içtik. Yazdan kalma bir gündü.
Yella ve kızı salıncak da sallandılar ve fotoğraf çekindiler. Aklımdan babam ve çocukluk anılarım geçti. Sonra şu üstteki salıncağın fotosunu çektim: sırf bloğuma not yazmak için. Benim de parkta salıncaklarda, Ayı yogiyle ve dinazorla fotolarım var. Küçükken babamla çok takılırdık. Ben büyüdüm ve dünya değişti. Babamla yine iyiyiz ama çocukken çok daha mutluyduk. Ben de salıncak da sallandım ve büyümeyen bir yanım olduğunu bir kez daha farkettim.Ve büyümek istemiyorum...
Böyle işte sevgili bloğum anı defterim, hedeflerime ulaşamadığım, depresif olduğum, işte yorulduğum, kitap okumadığım bir hafta geçirdim. Ama olsun hayat güzel ve ben sahip olduğum güzelliklere şükrediyorum..
Mermaid
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder