Yazının başlığı şu yanda gördüğünüz iki adet bisküviden kaynaklanıyor :D Sırt çantalı bir adam ve yel değirmenleri :D O sırt çantalı benim, yanındaki yel değirmeni de hollandayı simgeliyor benim için :D
Bugün şu yandaki halamın Almanya'dan getirdiği bisküvinin içinden rastgele iki bisküvi çektim : ikisi de sırtçantalı. Aha dedim gezi bu! Takıcam sırtçantamı sonra hobaa gezmeler :D Sonra kardeşiminkinden bi tane alim dedim o da yel değirmeni şeklinde. Tamam dedim gidiyorum amsterdama :D :D
Belki bu yazıyı okuyan kişi saçmaladığımı düşünecek. Düşünsün. Ama umut etmeye ihtiyacım var.
En yakın arkadaşım en yakın arkadaşım değil gibi davranıyo ve bıktım. Sanırım onu ve yalanlarını, beni yalnız bırakışlarını affedemiyorum. Ama iyi olduğumuz zamanları da özlüyorum. Ama gerçek eskisi gibi değiliz. Ve artık verici bir arkadaş olmak istemiyorum.
Kendimi yalnız hissediyorum. Aşk hayatım yok. Kısmetim mi kapalı beceriksiz miyim? Neyim bilmiyorum? Artık bunu da sorgulamaktan yoruldum.
Sürekli yakınımdaki insanlar ölecek gibi geliyor. Yüksek lisans ödevlerime yoğunlaşamıyorum. Bir yandan şükür modundayım. Annemi çok özledim.
Ama kendimi motive etmeye oyalamaya iyi olmaya çabalıyorum. Ne olucak bi Amsterdam'a gidemicek olsam da gideceğime işaret olarak bunları yormuşsam?
Öyle işte sevgili bloğum, dert ortağım, anı defterim..
Mermaid
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder